Gözlerin sorguluyor beni
Hüzünlü ve sessiz
Düşüncelerime sızmaya çalışarak,
Tıpkı ayın okyanusun derinliklerini görmek istemesi gibi...
Hiç bir şey saklamadan..hayatımı..apaaçık önüne serdim
3
tanımadığım nice insan tanıttın
nice evde bana da verdin bir köşe
uzağı yakına çevirensin
yabancıyı kardeşe
Boşuna, bu gözyaşları.
Boşuna, bu doymak bilmeyen ateşli tutku.
Güneş batmak üzere.
Orman karanlık, gökyüzü aydınlık.
Gündüzün yerini alıyor akşam,
Onu aramakla çok dolaştım,
Birtek seni çağırabilir...
O, kadın lambasını yüzüme kaldırdı
Ve bana bilinmiş oldu....
Sen o semavi kıvılcımsın
Alışma bana, ne yapacağım belli olmaz..!
Bugün varım yarın birden yok olurum.
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.
Canımı acıtma, bir yarada sen açma..!
Sevme beni yoğun duygularımda kaybolursun tutuşursun.
İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum.
"Anlat bana, esir, seni bağlayan kimdi? "
Esir, "Efendimdi", dedi. "Servet ve iktidarda dünya yüzünde herkese üstün
olabileceğimi sandım ve hükümdarıma ait olan paraları kendi hazine odamda
biriktirdim. Uyku bastırınca, efendime hazırlanan yatağa uzandım; uyanınca
kendimi kendi hazine odamda mahpus buldum".
Artık gidiyorum,
Beni uğurlayan kardeşlerim,
Hepinize eğilerek ayrılıyorum.
Yalnız sizin son ve nazik sözlerinizi bekliyorum,
Uzun zaman komşuluk ettik ama
verebildiğimden çok aldım.
Ey büyük şair
Dünya senide mi döndürüp attı bir köşeye
Çok hızlısın yavaşla artık ey dünya Daha yazılacak şiirlerimiz var biraz daha yavaşla yaşayacak anılarımız var.