Kurtulduk dostlarım, çalışma korkusundan
Çalışmak oyundur biliriz çünkü
yaşam oyunu
Oyundur, vuruşmak, döğüşmek
yaşam ölüm arası
Oyundur, ışığın gülüşünde parlayan
Yağan yağmurcuktu
Varıp kulağına dedi yaseminin:
"N'olursun hep yüreğinde tut beni! ..."
"Ama ben..." dedi yasemin
İç çekti yavaştan, ağırdan
Sonra toprağa düştü.
Bütün yıldızların parladığını duyarım içimde.
Bir sel gibi dolar dünya hayatıma.
Gövdemde çiçekler açar.
Gönlümde toprağın ve suyun bütün gençliği
tüter bir tütsü gibi.
Ve seslendirir bir kaval gibi bütün nesnelerin
Biliyorum, bu yaşam, sevgi olgunluğundan yoksun, bütün bütüne yokolmadı.
Biliyorum, gün doğarken solan çiçekler, çölde kuruyan dereler bütün bütüne yokolmadılar.
Biliyorum, ne varsa geride kalan, ağır ağır ilerleyen bu yaşamda, bütün bütüne yokolmadılar.
Biliyorum, daha gerçekleşmedi düşlerim, şarkılarım söylenmedi, ama Senin çalgının tellerinde geziniyor hepsi, bütün bütüne yokolmadılar.
Varlığımın sahibi
Arzun
Bende itman bulmuş oldu mu?
Günler! ...
Hizmet etmeksizin
Geçip gittiler......
Her buyuruşunda türkü çağırmamı
Yüreğim uçarı bir kuş gibi yüceliyor
Gözlerim yaş içinde yüzüne bakıyorum.
Ne varsa gelmiş geçmiş evrende
Hepsi bir düzlükte ezgileniyor
Kuşların deniz maviliğindeki kanat açımında
Sonsuz dünyaların kıyısında buluşur çocuklar.
Uçsuz gök hiç çırpınmaz başlarının üstünde, tedirgin
su gürültüyle çarpar. Sonsuz dünyaların kıyısında çığlıklarla,
oyunlarla buluşur çocuklar.
Kumdan kurarlar evlerini, boş kabuklarla oynarlar.
Pazar dağılmış- akşam dağlardan iniyor
Kolunda sepetin- nereye koşuyorsun
Dönen döndü yollar ıssızlaştı
Ay vurdu köyde ağaçların üstüne
Yaban ördekleri bataklığa çekildiler
Dindi kayıkları çağıran seslerin yankıları
Nasıl kavuşursa martılar denizle
Öyle kavuşur buluşuruz biz de.
Derken uçup giden martılar
Nasıl dalgalarla uzaklaşırsa deniz
Biz de öyle ayrılırız..
Odur o, derin ve gizli dokunuşlarıyla varlığımı uyandıran,
o en içten olandır.
Odur o, altın ve gümüşten, mavi ve yeşilden uçucu renkleriyle
bu maya ağını ören, temasiyle beni kendimden geçiren,
ayaklarımı, elbisesinin katları arasından gösteren odur.
Ey büyük şair
Dünya senide mi döndürüp attı bir köşeye
Çok hızlısın yavaşla artık ey dünya Daha yazılacak şiirlerimiz var biraz daha yavaşla yaşayacak anılarımız var.