suyun tenimdeki gölgesiyle irkildi hayalimdeki halin
çok uzun yolculuklara hazırlanırcasına arı duru
ve çok uzun yollardan gelmişçesine nazlı
iç yankıma nasıl kuruldun ah bir bilse bunu saçların
dolanır mıydı tel tel yaz yalnızlıklarımda
kıvrım kıvrım kırsal duruşlu...
puslu ve ıslak bir arkadaşlıkla beklentisiz
yarısı yırtık soluk resimlerle yitecek ömür
sevdalı üşümelerin ellerde bıraktığı öksüz tortuyla
boynu eğilir çünkü güneşin
güldüğün anın göğsümdeki yontusu
ağlamaya dönüşür yastıkta...
ağaç kuruması kadar acıtıcı
kollarımın arasından kayıp gidişin
kirli beyaz bir hayatın ardına göz uçlarınla
kokusunu bozkırlardan almış koynunda akarken kanım
bir an bile olsa gittiğinden sonrasını unutacağım...
yavaşlayacak eskimek ölüme hazır bir noktada
duraksız yıldızlar gibi arsız yanıp söneceğim
sesinle mayalanan umutlarımın çırağıyım
bakışlarınla demlediğim çamurlu bir özlemekte
ılıman yağmurlaradek uzanacak güzelliği beklemenin
söneceğim karanlıktan başlayarak...
döneceğim...
Kayıt Tarihi : 28.6.2011 01:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/06/28/puslu-ve-islak.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!