kısa ama güzel bir ilişkiydi bizimki
yabancı gözleirn parmak izleri kirletti
bir şovalyeyle prensesin hikayesiydi
onlarınki gibi yasak bir aşk birleştirmişti bizi
ihtişamlı altın kafeslerden bir prenses kaçtı
prenslerden çok farklı birine gidiyordu
dünya denen krallığın yakışıklı şovalyesine aşıktı
onun kollarından başka yerde uyuyamıyordu
uğruna tüm çamurlu yollarda yürüdü erkeğine
kendini feda edebilecek kadar sadıktı
şovalye onu öptüğü zaman
prenses güneşe ihtiyaç duymazdı gecelerinde
günler geldi geçti farkedilmeden
ve bir gün şovalye köylerin birinden
bir güzelin evlenmek istediğini öğrendi kendisiyle
imkansız olduğuna inandırdı prensesi yine de
ancak imkansızlıklar yoktu
şovalye birgün ortadan kayboldu
döndüğünde artık evliydi
ve prensesin gitmesi gerekti
ayrılabilecek değildi o yüzden gitti
şatosuna geri döndü ve hikaye bitti
ipekten çarşafların süslediği
yatağına uzandı
saatler geldi geçti
prenses bir daha kalkmadı.
Kayıt Tarihi : 25.1.2010 10:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
birde suraya takildim.
her sövalye ve prenses her zaman birbirine yasak bir ask yasamak zorunda degildir.
genelleme yaparken dogrulugu sabitlenmis seyler üzerinden yola cikmak lazim.
ya da dogrulugu sabitlenmemis seyi kendine göre yorumlama gücüne sahip olman lazim.
........f.s.m
........f.s.m
TÜM YORUMLAR (1)