SEN GELDİN ANNEM
Bu sabah karşı ki dağların yamaçlarına kar yağdı Annem
Ak düşmüş saçların gibi beyazlara büründü her yanı,
Gözlerin geldi O an aklıma,
Yemyeşil hüzün dolu bakışların sahibi gözlerin.
Yüzün geldi O an aklıma,
Güzel gözlerin gülerken ben seni yaşadım.
Yeri geldi baharın oldum
Yeri geldi yazın.
Yeri geldi tüm mevsimlerin ben oldum.
Zaman geldi hüzünlendin.
Sevildikçe güzeldir kadın
Rengi, büyüsü, kokusu bir başkadır yaşadıkça aşkı.
Hep bahardır mevsimi rengarenk.
Su gibi berrak
Kuğu gibi zarif.
Bugün son duraktayım,
Artık dönüşü yok bizim için,
Birazdan imzalar atılacak.
Ve sana sonsuza kadar veda edeceğim.
İki yabancı olacağız bundan sonra birbirimize,
Üsküdarda ılık bir kış akşamı,
Çınar altında köhne bir çay ocağı,
Yere yakın eskitilmiş masalar,tabureler.
Ve
Çay ocağının iç ısıtan sıcaklığı.
Köşede zarların dibine vuran, şişe dibi gibi gözlüklü saçlarına beyaz düşmüş iki adam. Ahmet ve fransız Pier amcalar. Belli ki eskiye dayanan arkadaşlıklar. Birbirinin gönlünü eğlendiren sözler. Bak pier ben japon başbakanını tavlada yenmiş adamım naraları ve kahkaları.
Bu bir ayrılık şarkısıdır dudaklarımda,
Veda sözlerimin son mısralarıdır kulaklarında,
Dünleri unutup, yarınlara merhabalarım da,
Son yakarışımdır bu! beni yaradana.
Kavuşmak zormudur? bilemediğim sevdalara,
Yalnızlık gece gökyüzü gibidir.
Ne kadar yıldızlar olsada,
Ay Aydınlatsada karanlıktır.
Ta ki güneşe kavuşana kadar.
Yalnızlık susuz kalmış topraktır.
YARIM KALDI
Dinmedi kalbime bıraktığın yaranın acısı,
Sönmedi hiç içimde yaktığın, aşkın ateşi,
Üzerinden kim bilir? kaç yıl geçti,
Bana sorarsan daha dün gibi...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!