Tadı doyumsuz ayanaçık saklambaç
Vazgeçilmesiz evcilik oynamakta daim genç ve bahtiyar
Gidene üzülse
Gidip gelmeyene üzülüp örselense, dahi kaybolan çığrılmış sada
Kimseye rast gitmeyen makamlardan sessizliği çağırırcasına avunuk
Kendi kendine ezelini sayıklar gibi upusul...
Kühle kapısında budanmış bağ çubuklarından harlanan sargın alevlere çekmeler odlayıp
Korlanmış tandır ateşlerini amansızca sönmesiz ocaklara körüklenişte cömertçe
Eteklerinden tutuşmuş çıraların islim vaktine kadar irden...
İptil şafaktan,
Kuşluktan,
Kağnılara bile geçit vermeyen dar sokakların kar yüküyle duvarlar dibinden iz sürüp
Damlar boyundan buza
Buzullar salkımına
Direklerde dalyalanan dumana
Hizenler çatağına...öğlene... ve ikindilere
Sarı saman yangınlarının evirdiği ekmek ve cırana kokuları yayılırken derebağlara
Ilgınlarla ığralanan çırılçıplak dallardaki rüzgar,
Usulca göğsüne eğilip çocuk aklıyla zil çalımına mektepçi
Peşpeşe aralanmış adımlardan sonra gelen bir şeydi kalbini çırpınan vakit
Buzayaz tipileri tipileyişiyle birlikte, mahalsiz meskene
Zahrasız değirmene
Postasız paydosa
Mektubu okunmamış güne şafağa
.... daha dahası perdesiz çalıp çağıran avaza
Sohbetten ihtaç hoyrat havaslıklı eşe ve dosta
Bozlağa dahası,
Dahası aydosta
Seyfi Karaca.........Mart / 12
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 11.3.2012 20:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!