Bizim zamanımızda
Bir tek kahpeler girerdi nikahsız yatağa,
En küçük çocukların bile sahte düşleri yoktu,
Ucuz değildi, insanın arzuları bu kadar,
Utangaç duygular yetiştirirdi yürekler,
Hiç açılamadığı kızları severdi platonik,
Kaçamak bakışlarda o en derin duygular,
Söylenemeyen sözlerin anlatılmaz bir gizemi,
Gözlerin mehtabı, verilen sözün bir ağırlığı vardı,
Yok ama şimdi hani,
Hele elini tuttun mu bir kızın,
Sonunda muhakkak mutlu bir evlilik vardı,
Çaldığın arsız ıslığın bile eskiden bir adabı vardı,
Bu kadar kuralsız değildi hiçbir şey,
İnsanlar bu kadar vurdum duymaz, umursamaz değildi,
Hele özgürlük denen şey bu kadar liyakatsiz bencillik,
Hatta hiç böyle lakaytlık demek değildi o zaman,
Piyangoda değil, alın terinde idi umut,
Çalışırsam her şeyim olur derdi, inanarak insan,
Bir de can dostu olurdu adamın, yüreğini açtığı,
Ölüme bile düşünmeden giderdi, bu can dostuyla insan,
Büyüğü sayar, küçüğü severdi toplum,
Yaşardı hayatını tam kıymeti kıvamında,
Bir de İngiliz kumaşından,
Bir takım elbise diktirmenin, ne de büyük zevki vardı,
Fakat bizim zamanımızda,
Bir tek kahpeler girerdi nikahsız yatağa,
En küçük çocukların bile sahte düşleri yoktu.
Ucuz değildi insanın arzuları bu kadar,
Bu kadar eksik, bu kadar az duyguları yoktu kimsenin,
Bu kadar yozlaşmış, vurdum duymaz,
Sırf benlik duygusu yoktu insanın
Özgürlük, lakaytlığa saklı,
Yozlaşma demek değildi o zaman.
Kayıt Tarihi : 27.7.2022 13:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!