Platonik Fısıltılar

Sokağının tam ortasında,
Bir ayazdır vuruyor yüreğime…
Üşüyor vücudum deli düşüncelerim gibi,
İlikliyorum düğmelerini paltomun,
Düşüncelerimin iliği yok!

Kaldırım taşları seviniyorlar ısındıklarına
Sana gelen ayaklarımı seviyorlar belli
Duyarsın diye belki geldiğimi
Çıkartıyorlar kaldırımlar;
Tak tak sesleri.
2
İşte apartmanının önü,
Seçiyor karanlıkta gözlerim pencereni.
Ayaklarım çakılı sanki kaldırım taşlarına,
Hareketsizleşiyor bedenim.
Gideceğim yolun ilerisi yok ki…
Askerdeyim sanki nöbet tutan sabaha dek,
Ellerim üşüyor, yüreğim üşüyor,
Donmus dusuncelerim;
Gece sabaha varıncaya dek.
Sense sıcacık uyuyorsun
3
Gün uyanıyor,
Sen doğuyorsun gözlerime.
Ruhumu kamaştıran kıpırtıların,
Vuku buluyor, olmayan sözcüklerde.
Usulca aralıyorsun perdeni,
Hemen ordan geçiyormuşçasına yürüyorum;
Aralayacak perdem olmayınca!
Görünce, gel daha erken, bir çay iç diyorsun.
Bende sana gelecek yürek yok!
Sevmem çayı, ama istersen beklerim diyorum
Gülümsüyorsun beni usulca süzerek
Seni sevdiğimden haberin yok.