Ateşle yoğrulmayan,
karanlığında kalır kendi nefsinin.
Çünkü yanmak
yana yana yok olmaktır
var olmanın sırrına erebilmek için.
Pişmek,
ne zamana sığar
ne göze görünür bir hâle...
İçte bir değişimdir o;
sessiz, derinden
yalnız kalbin sezgisiyle okunur.
Zira Mevlâ,
ham hevese değil,
olgunlaşmış gönle
inzivada parlayan kalbe tecellî eder.
Pişen, sabrı tanır;
susan diliyle,
bekleyen yüreğiyle...
Her köz bir imtihandır,
her kıvılcım
bir nefsin terkine yazılmış duadır.
Ve sen
ocakta kaldıkça
bir adım daha yaklaşırsın
Hakikat’in yakan nuruna.
Bu, yalnızlık değil,
tenhalık da değil aslında
bu, içe yürüyenlerin
Aşk’ta yandıkça dirilenlerin yoludur.
Tıpkı İbrahim gibi
atılırsın ateşe,
ama o ateş
serinliktir sana, selâmettir;
çünkü içinde,
sorgusuz bir teslimiyet
ve sonsuz bir rıza vardır Hakk’a.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 14:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!