Pespâye gecelerin yalnızlığında
Kollarımı açmış bir aleve sarılmaktayım.
Yanmak dert değil yanamazsam ağlarım.
Sabahlara kadar ağlarım, karalar bağlarım.
Ellerimse bi' hayli meşgûl bu aralar;
Teki yazdıkça yazar, sildikçe karalar.
Öbüründeyse ciğerimi çürüten dumanlar.
-Beni kim anlar, âh beni kim anlar?..-
Önce rüzgâr vurur bir tokat gibi yüzüme,
Her ne kadar alev alsa da bedenim.
Sonra hayat vurur gerçekleri bir bir yüzüme,
İşte o vakit yıkılır gider hayâllerim..
Bense hâlâ kaybettiklerimi hazmetme derdindeyim...
Hâlbuki ahmak! Sen ne kazandın ki kaybedesin?
Sen ki, perperîşân ve yalnız bir hâldesin.
Acziyetine sığınarak sayıklamaktan ibâretsin:
"ben kimim, ben neyim, ben şeyim, her şeyim..."
Bir dua:
"Aynalar, silin bu canhıraş mâziyi.
Ne yansımam kalsın ne bir gölgem.
Bu dünyâya âit olmayan bir ecnebîyi,
Hangi akl-ı selîm sever ki zaten, bir bilsem..."
Bîbahtım;
Yalvarıp yakarsam neye yarar?..
Her eylemimin sonucu koca bir âh.
Bi' ümit şeytân yavaş yavaş mezarımı kazar,
-Ki tövbe edecek benim'çün-
Çünki benim şeytanın işlediği en büyük günâh.
Çünki ben bîbahtım...
Furkan Enes Abça
Kayıt Tarihi : 26.2.2025 00:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
25.02.2025 ~hâcivciv
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!