Peşkir Şiiri - Ünal Akbulut

Ünal Akbulut
136

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Peşkir

Yok diye seslendi zifire
kimin kime hükmettiğinden habersiz
karanlığa lutfettiğini zannederek.
külü ha düştü ha düşecek sigarasında
son bir nefes daha lezzet arayarak öksürdü.
zamanın içine batak gibi çöküşünün
kaçıncı gecesiydi..
Esaretinin ne gün,
nasıl son bulacağını düşünecek takati yoktu.
kuruntularımdan uykuya saklanmalı dedi.
Yağmurun cisildeyişi
senfoni fazlası notalar misali
camlara dökülmeye başladığında
o yine her akşam ki huzursuzluğu ile
boş bir çay bardağının
avuçlarında bıraktığı sıcaklığı
ana kucağı, yar kucağı sanarak
sızıp, büzülüp gidecekti.
Esnedi,
izmariti parmaklarının arasında buruşturup
yanmaya hasret sobaya nişanlayıp fırlattı.
vaktiyle kor alev sıcaklığında
cezvelerden taşan kahvelerin
kuru kahveci mehmet efendi mahdumlarından alınışı
arta kalan kuruşların
şeker kavanozlarında tükenişi
hey!
hey gidi hey dedi yorgun.
Dünyanın şirketi hayriye vapurları gibi
hep gitmek istediği iskelelere uğradığı
akşamların kalabalığında kayboluyordu hayalleri
ne boğaz taze gelin güzelliğinde şimdi
ne şirketi hayriye ne de o canım iskeleler
akşam simitlerinin susamları bile öyle azalmış
sonunda kaybolup gitmişlerdi
kendini susamlar gibi hissetti
yok diye seslendi
gaz lambasına doğru
yok,sana ihtiyacım yok!
Doğrulmaya çalıştı
cam önündeki nine yadigarı yastıklarla bezeli sedirden
beyaz dantel örtülü fotoğraftan kaçırdı gözlerini
kolalı hakim yaka gömleği
siyah kravatı, kaytan bıyıkları ile
babasının sesi çınladı kulağında
'ne bu hal haylaz ' ürperdi
uyumalı dedi mahcup
birazdan bekçi düdükleri duyulur
çivit beyazı çarşaflar serilirdi,
konağın yüksek tavanlı odalarında
mis kokan çocuk uykularım neredesiniz
hey!
İkbal kalfa diye seslendi
ebe ikbal,
aşçı ikbal,
dadı ikbal,
halayık ikbal.
çok oldu gece sütü içmeyeli..
bu öksürük nöbeti yabancı değil
ah!
elinde sıcak havlu
yine peşimde olsan..

Ünal Akbulut
Kayıt Tarihi : 31.8.2010 01:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mine Gültepe
    Mine Gültepe


    o canım iskelelerden simit susamlarına geçiş bir de
    gaz lambasının, yüksek tavanlı odaların duvarlarında bıraktığı
    gölgeler sonra her bir an'ın usul usul kaleme akışı öyle güzel ki 'hikaye' olmasından korkarım...

    teşekkürler üstat,







    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Çok çok duygulandım, harika bir şiir; ellerinize emeğinize, yüreğinize sağlık. Teşekkürler paylaştığınız için. Bu şiir, zaman zaman; bir daha, bir daha okunmalı.

    İçtenlikle gönülden kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Sevim Aslanalp
    Sevim Aslanalp

    ana olaydı doalşırdı peşinsıra......güzeldi giitik maziye doğru....tebrikler...teşekkürler....

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Çok harıka ifadeler
    itiraf ediyorum ki
    çok etkilendim..
    Tebrikler üstadım..
    Paylaşım için de çok
    teşekkür eder saygıyla
    selamlarım..

    Bedri Tahir Adaklı

    Cevap Yaz
  • Ünal Beşkese
    Ünal Beşkese

    Ünal Bey,
    Şiiri bana yollarken 'Siz o eski zamanları bilirsiniz' demişsiniz...Bilirim sevgili şair,hem çok yi bilirm...Çivit mavisi çarşafları da,konağın yüksek tavanlı odalarını da,adı İkbal olmasa da,peşimizde dolanan kalfaları da...
    Ama,ben,bu yeni zamanları da bilirim...Bende de ninemin yadigârı yastıklar durur,benim de sigaramın külü sıkça düşer Boğazın taze gelin gibi olduğu günlere ait anıların üzerine...
    Faruk NafizÜstadın 'Sefillerin ölümü' adlı şiirindeki havayı da yaşarım böyle bir şiir okuduğumda...
    Çok beğendim şiirinizi, ona tam puan ve size gönül dolusu teşekkür ve saygılarım var,
    Ünal Beşkese

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Ünal Akbulut