Sevsin diye baş eğmiş nâ'mahrem helâline
Ruhuna değen dertli ney'miş pür celâline
Gel de gör maksat neymiş şu yaralı hâline
Bir karabasan gibi sindi şu pervâneler.
Yetim kalmış sevdayı bir eleme salmışlar
Olsun diye mânâsı, maksâdını çalmışlar
Vuslat hasrete gebe, ümidini almışlar
Gaib'den bir umuttu, indi şu pervâneler.
Endâmını bürümüş bir zifiri geceden
Vâr olsun diye sevda bin bir türlü heceden
Sille yemiş vefâsız, kıymet bilmez niceden
Bir gam gibi sırtına, bindi şu pervâneler.
Yalnızlık uykusuna dalmış nice derinden
Öyle bir melânet ki kalkmaz olmuş yerinden
Aşkın çizdiği kader, veremi ciğerinden...
"Sökte at" diyemeyen, kin'di şu pervâneler.
Vuslata erememiş bir güzel yatar burda
Ufukta doğamayan bir güneş batar burda
Aşkından verem olmuş bir yürek atar burda
Ne bir perî, ne velî, cin'di şu pervâneler.
Sükûta erdi dertler, çekildi türlü âlem
Sinesinde yaraydı sonunda bitti elem
Mâbed'den çıktı şeytan, kırıldı artık sânem
Sönmeyen bir alevdi, dindi şu pervâneler.
Kayıt Tarihi : 23.2.2017 16:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Urgan](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/02/23/pervaneler-8.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!