PERİŞAN
Kırda, bayırda menekşe
Hasbehçede leylâk, lâle,
İmrenmişler ama güle,
Saksımızda gül perişan.
Kızlarımız desen desen
Gergef işlerdi eskiden,
Haydi gel de üzülme sen;
Odamızda tül perişan.
Dertli öter kırık kaval
Dağda çoban, evde çuval
Odun, kömür, ocak, mangal
Sobamız da kül perişan!
Yüzler gülerdi umutla
Rahmet müjdesi bulutla
Avcumda bir tutam otla
Ovamızda sel perişan!
Zaten sesimiz kısıktı
Mûsikîmiz bizi sıktı
Tepişmeli müzik çıktı
Sazımızda tel perişan.
Biri siyah, ikisi ak
Üç kıla üç ayrı tarak
Fiyakamız iyi ancak;
Başımızda kel perişan!
Ne susar ne hayır söyler,
Sözünden belli olur er! Çene,damak,dudak,dişler;
Ağzımızda dil perişan.
Üç gün ayrı kalsan evden
Hırsız bayram eder dünden;
Kimselere olmaz güven
Kapımızda zil perişan
Vazgeçtim, köyden, obadan Anadan,yardan,babadan
Hâsılı kelâm, kısadan;
Yurdumuzda il perişan..
Kemal Karapıçak
Kayıt Tarihi : 2.5.2022 02:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!