PERİŞAN HALLERİN ÜZÜYOR BENİ..
Merhaba saygıdeğer dostlarım. Hayat öylesine yaşanmaya değer ki bunun kıymetini sevdiklerimizi zamansız kaybetmemizden daha iyi algılayabiliyoruz. Zamanla kırıp üzdüğümüz yakınlarımızın veya arkadaşlarımızın yokluğuna dayanamıyoruz ve peşinden üzüntülerimizle birlikte keşkeleri sıralıyoruz.
Gerçekten yardıma muhtaç bir kişiyi perişan halde gördüğümüz zaman yardımcı olmak yerine kolayca eleştiri yolunu seçiyoruz. Sağlıkta, varlıkta insanlarda bir müddet misafir olduğunu düşünemiyoruz. Çevremize verdiğimiz zararda, karda umurumuzda olmuyor. Yeter ki lüks hayatımız bozulmasın. Kari yerimizden taviz vermemeye özen gösteriyoruz.
Zevk alma uğruna kullandığımız zararlı maddelerde zaman çerçevesinde bizleri perişanlık durumuna sürükleyebiliyor. Güzellik elden gidiyor, enerji dolu vücudumuz çöküyor, bazen doktorların çabası da yetersiz kalabiliyor. ( Gülme komşuna, gelir başına. ) Diye atalarımız boşa söylememiş. Rabbımız aslında bizlerin tertemiz hayat yaşamamız için öylesine sayısız nimetler vermiş ki.. O na şükür noksanlığımız devam ediyor. Göz görmesi, dilin konuşması, mide hazmetmesi, ayağın yürümesi, kolların hareketiyle kalbin ve aklın çalışması vs. ne kadar mükemmel. Hal böyle iken bazı insanlar isyanları oynuyor üzülüyorum.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta