Perişan Şiiri - İsmet Develioğlu

Bir taraftan belediye ekipleri dilenci toplama operasyonları yapıyor, diğer taraftan haklı-haksız binlerce vatandaş yardım için devletin kapılarını aşındırıyor. Muhtarlar, belediye başkanları seçim endişesi ile gerçek bildirimlerde bulunamıyor. vatandaş mal sahiplerinin ölümü sonunda varisler olarak veraset ve intikal işlemlerini yapmıyor. Tapu kayıtları dedelerin-nenelerin hatta büyük dede ve büyük nenelerin üzerinde duruyor.veraset ve intikal işlemlerinin belirli sürede yapılmaması durumunda cezai işlemin yapılması ikinci bir süre içinde de yapılmaması durumunda söz konusu taşınır - taşınmaz bütün mal varlıklarının hazineye veya köy tüzel kişiliklerine devredileceği şeklinde bir kanun çıkartılarak sahtekarlıkların ve yalancıların yaptıkları alavere-dalaverelere fırsat verilmemelidir. Böylece her türlü memaliği- tarlaları,arazileri,taşınmazları kullananlar üzerlerinde kayıt bulunmadığından devleti soyabilmek için rahatça devlet desteklerinden faydalanmak için müracaatta buluna biliyorlar. Çiftçiye ekim-biçim-ürün desteği veriliyor ama muhtarlar bu beyan ettiği tarlayı ekmiyor diyemiyor.Memur tarlayı yerinde ve zamanında göremiyor.Görmüyor.Velhasıl sistem yalan-dolanla devam edip gidiyor.İlk müracaatında düşük oranlı bakım raporu alanlar yine aynı hastaneden bir kaç gün, bir kaç hafta sonra yüksek oranlı bakım hasta raporu alabiliyorlar. Rapor alanlar bir araştırılsa acaba yüzde kaçı ilk müracaatta yeterli oranda rapor alabiliyor. İlk müracaatlarında yeterli oranda rapor alamayanlarda bir-iki hafta içinde ne gibi kötüleşme olabiliyor ki eski raporundan 10-20 puan fazla rapor alabiliyor. Esas dönen ala vere- dalavereler değil şahsımı üzen. İnsanlığımızdan, şerefimizden, onurumuzdan, inancımızdan, imanımızdan verdiğimiz tavizler. Esas üzüldüğüm ebedi dünyaya, ahiret alemine inanmamıza rağmen yaptığımız bu çirkeflikler.Bize Ne Oluyor.: