Yine yağmur yağıyor yüreğimin ovalarına,ve yine gözlerim buğulanıyor Perihan
Aklıma takılıyor çocukluğum ve anılar ve bir türlü yiyemediğim çikolatalı gofret
Aslen Siirtliyiz ama doğma büyüme Mersin Tarsusluyum paradoksuyla geçti çocukluğum
Ve kuş dili kadar değer görmedi ana dilim
Kürt müyüm yoksa Türk mü diye düşünürken insan olduğumu unuttum Perihan
İ love you demek entellikken , Ez pır hezte dıkim kekoluktan sayılıyordu
Kürt ama iyi çocuk derlerdi benim için okulda ve ben gurur duyardım bununla
Neresini yamayacağımı bilemediğim elbiselerle arka sıralarına otururdum
Öğle araları mescitte Allah’la konuşurdum ve ne zaman gözlerimi kapasam sana kavuşurdum
Yemek saatlerinde çantamdaki tandır ekmeği ve otlu peyniri gizli gizli yerdim
Hiçbir ideolojim yok olmasın da Allah’a kul sana aşık olmaktı derdim.
Kadın olmak da zordu bizim talihsiz coğrafyamızda Perihan
On dört yaşındaki Dilek’i otuz dört yaşındaki adama verdiler
Tecavüze uğrayan Bahar’ı hamile kaldı diye tecavüz edenle evlendirdiler.
Karnı burunda annelerin kaderiydi tarlada iki büklüm çapa yapmak
Ve asli vazifeleriydi üzerine kuma getirmek isteyen kocasının gönlünü hoş tutmak.
Öküz değildik ancak en büyük eğlencemizdi trenleri seyretmek.
Ve vagon sayılarını belleğimize kaydetmek
On yedisine gelince gurbet yollarına düşerdi erkekler
Bekar odalarında her yerimizi kemirirdi sinekler, böcekler.
Hamburgerin ne olduğunu çoğumuz bilmezdi Perihan
“Annem iyileşsin de başka bir şey istemem.” hepimizin tek temennisiydi.
Zira hastaydı herkesin annesi,
Kolay mı on çocuk doğurmak?
Diş ağrısıyla çok geceler kıvrandım yatağımda
Annem dua eder, babam ise “Çekelim şu namussuzu!” derdi.
Kimse yatamazdı inlemelerimden,
Zaten evimiz küçücük bir yerdi.
Bir tek ölüm adildi Perihan, zamanı gelince aldı herkesi.
Zengin Okan da öldü, fakir Ömer de.
Okan’ın mezarı biraz süslü, kocaman bir granit var üstünde,
Ömer’e bir şey bulamadı babası,üzerine toprak atıldı sadece,
Zaten çok dayanamadı anası, iki seneye yitirdi aklını iyice.
Kızma bana Perihan içini kararttım diye.
İnsanın içinde ne varsa dışına o taşarmış.
Hayat adamı yorar aşk ise yakarmış
Sen bir umutsun benim için, bir dua, bir teselli.
Ve yüreği gam dolmuş bir çocuğun temiz, pak hayali.
Bir gün güzel şeyler de anlatırım sana Perihan.
Güneşin ışıltısını, suyun şırıltısını, ayın parıltısını ve kardeşliğin türküsünü
Ömrümün törpüsünü, aşkımın öyküsünü.
Ama ona daha var Perihan
Biraz daha sabır sadece, biraz daha sabır Perihan
Kayıt Tarihi : 7.1.2019 16:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kerem Teğin](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/01/07/perihan-a-mektuplar-i.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!