Peri kızının masalı... Şiiri - Ali Efeoğlu

Yüceler yücesi idi dağlar
Yemyeşil bir Cennetin güzelliklerinde saklı
Irmaklar,pınarlar salına salına akarlardı
Bir peri idi buraları mesken edinen
O peri idi yine
Beni bu Cennete çeken..

Ahu gözlü ceylanlar,minnacık,koca gözlü sincaplar
Eşlik ederlerdi peri kızının bu masalsı yaşantısına
Minik serçeler onu çitlembiklerle beslerlerdi
Bülbüllerle birlikte söylerdi o güzelim şarkılarını
Sesini duyan dağlar taşlarda sessizce tempo tutarlardı
Yankıları taa ormanın diğer ucuna kadar ulaşırdı;

Akan sular,
Serinliğiniz berraklığınız güzelde
İçimin yangınını söndürecek sevgilim nerde

Minicik kuşlar,
Getirdiğiniz yemekler hepsi güzel,lezzetlide
Soframı paylaşacak o dost nerde

Şeyda bülbüller,
Söyleyin bana aşkımın şarkısını
Hasretiyle yanar gönül
Nerde aşkın dibi başı

Ve,
Tüm alemlere yayıldı bu büyülü ses
Herkes seferber oldu
peri kızının sevdiğini bulmaya
Şekli,şemali neydi,bilinmiyordu
Kimdi,nerede otururdu,kimse tanımıyordu

Peri kızının şarkılarıydı
Meçhul sevgiliyi tarif eden anlatan
Bülbüllerin hüzünlere boyanmış melodisiydi
Belki de onun gönlüne ulaşan
Gelecekmiydi aşılmaz denen yolları aşıpta
Sevecekmiydi peri kızını dünyasını bırakıpta

Olurdu,olmazdı,tahmin etmesi zordu
Güzel günler gelmeliydi peri kızının dünyasına
Aşkının sevginin tadını almıştı o rüyasında
Bir sevgiliydi
Hasreti ormanın içlerine kadar gelen
Bir yürek yarasıydı
Peri kalbini altüst eden

Ağladı o gece yine ay doğarken
İnci tanelerine dönüşüyordu gözyaşları
Her biryanı inci olsa da ona nafileydi
Aklı,fikri yalnız olmayan sevgilideydi
İstiyordu belki de insanların arasına karışmak
Onlar gibi sevip,sayıp,onlar gibi yaşamak

Anlamaya çalıştım peri kızının dünyasını
Adımlarımı sıklaştırdım,belki de oydu kadının hası
Olmayan rüyaları belki ona bağladım
Şarkıların büyüsüyle yüreğimi dağladım

Neler oluyordu bana bilmiyorum
Fakat bir an önce onu bulmalıydım
Peri kızının Cennet bahçelerinde geçen masalına
Bende ortak olmalıydım

İçimde uyandı anlayamadığım bazı hisler
Peri kızı vardı kalbimde nedenini acaba kimler söyler
Onunda bahsettiği meçhul sevgili yoksa benmiydim
Nerden beni tanımış,nasıl onu sevmiştim? ?

Sorular takıldı aklıma bir yığın
Çözümü maalesef getiremedim
Peri kızını bulup görmekten
Kendimi soyutlayıp gidemedim

Yol aldım Ormanın içerilerine doğru
Heryer yeşillik Ağaçlarla dolu
Gerçekten yemyeşil bir Cennetti burası dünya yüzünde
Peri kızının vatanı ne güzel,sadece güzellik dolu

Ve sonunda o sesin kaynağını buldum
Bir ağacın altında oturmuş
Başında yapraklarla donanmış bir taç
Bir dünya güzeli
Adına belki Peri derler
Fakat kadının belki de en güzeli

Kocaman kocaman çarptı yüreğim
Koşup hemen yanına gittim
Beni görünce aydınlandı dünyalar güzeli yüzü
Dedi;
Nihayet geldin aşk masalımın ruhumdaki öksüzü
Senin için söyledim tüm hüzünlü şarkılarımı
Sana doğru yolladım tüm sevda oklarımı
Aydınlandı dünyam sonunda bana gelince
Masalımız başlasın artık kalplerimiz sevince

İçimde tarifsiz bir duygu oluştu
Nice gönül maceralarını savuşturmuş olan ben
Adeta toy bir çocuk gibiydim peri kızının karşısında
Sonsuz bir sevgi ırmağı vardı kalbime doğru akan
Bir güzel periydi beni buralara çeken,günlerce çağıran

Artık dönüşü olmayan bir yolun başlangıcında olduğumu farkettim
Kendimi bundan sonra peri kızının dünyasına adayıp verdim
Uzun uzadıya idi belki geçen zamanlar
Gençliğimiz ise ebedi idi,sanki geçmez zamanlar

Yıllar yılları kovaladı
Bende onun dünyasına katıldım
İnsanlıkla arama mesafe koyup
Peri kızının aşkıyla yolaldım

Artık herkes,tüm orman neşeli,mutluydu
Peri kızı sevdiğin buldu diye
Benim dünyamda ebedi ve sonsuzdu
Perilerin,peri kızının Ülkesinde...

30.Temmuz.2010.İzmir
Ali Efeoğlu