Perdenin Arkasında Tetikçiyi Yöneten

Avrupa'lı keyifle kahve içecek diye,
Kahvesine, çayına, şeker atacak diye,

Milyonlarca insanı köle edip durdular;
Hayvan gibi bağlayıp zincirlere vurdular...

Koskocaman kıtanın yerli halkları bitti,
Koca Afrika vardı, sanki kökü mü bitti?

Bu sefer gemileri Afrika'ya yöneldi,
Yük istifliyor gibi gitti, doldurdu geldi;

Otuz, otuz beş günde, kıtaya varıyordu,
Vardığındaysa ancak yarısı yaşıyordu! ...

Olsundu ne de olsa yine kardaydı zalim!
Üç yüz yerine bin koy yaşayabilirse kim!

Su, sodyum dengesini koruyanlar yaşadı,
Bu eliminasyonda tansiyonlar yaşadı...

Bu yüzden Amerika zencileri farklıdır,
Hipertansiyonlular çok daha fazla sıktır.

Atlantik Adaları'nda zencinin işi ne?
Yok ettiler hepsini gelmeyince işine!

Az kalsın başka millet olmayacaktı artık,
Anglosaksondan başka kalmayacaktı artık!

Tabi ki de bunları başka bir yöneten var,
Perdenin arkasında başka bir perde de var.

Bunların da haberi yok ikinci perdeden,
Bunlar da sanıyor ki kendi idare eden...

Bitti mi? Yo, yo, hayır! Belki daha şiddetli!
Hala devam ediyor; hem de daha kuvvetli! ...

Hala bütün insanlık onların hizmetinde,
Değişen tek şey varsa sömürünün şeklinde!

Yine milyonla insan bunlar için ölüyor;
İhtirasları için milletleri bölüyor...

Eskiden kendisiydi bilfiil tetik çeken,
Şimdi perde ardından tetikçiyi yöneten.

Şimdi milletleri birbirine kırdırıyor,
Ölüler binler değil milyona vardırıyor.

Ama milletler memnun, hala onlara hayran,
Köprüleri, ışıklı binalarına hayran! ...