Her gün dışarıya baktığım bu pencere, bu gün göstermez oldu geceyi bana.
Duyduğuma göre dün gece vedalaşmışlardı gökyüzüyle.
İçim hüzünle doldu. Ardına kadar açtım pencereleri.
Ilık bir hava penceren içeri izinsizce girdi.
Bana ise sadece hoş geldin demek kaldı.
Hoş geldin ciğerlerime dolmaya hazırlanan hava hoş geldin. Bana verdiğin hayat serumunu her nefes çekişimde içimde hissederken, seni nasılda kirlettim.
Üzgünüm yaşamak için mecburum seni içime çekmeye. Eğer tercih şansım olsaydı yine çekerdim içime, çekemeyeceğim güne kadar.
Çünkü yaşamayı seviyorum ve tercihim hep yaşamaktan yana. Üzüldüğüm, sıkıldığım günler olmuyor değil,
defalarca keşke dediğim, kendime ve yazgıma kızdığım günlerde ama hemen sonrasında tövbeler ediyorum.
Beni ayakta tutan yaşama şükrediyorum.Sağlıklı oluşuma..İşte ben her gece bu pencereleri açtığımda bana hayat veren oksijeni evime misafir ederken bunları düşünüyorum..
Ama ilk defa bu gün pencerenin arkasından göremeyince geceyi korktum.
Sonra her ilk korkutur ya ondandır diye telkin verdim kendime.
Bu pencereden insanlar küçük küçücük, elimle tutacakmışım gibi.
birini tutsam ve çeksem bu pencereden içeri. Sormasam ona fikirlerini.
Oturtsam karşıma, koysam önüne bir bardak çay benimle içer mi?
Soru sormasa bende sormasam sadece bakışsak.
Çayı bitince bıraksam geri,yaşamına kaldığı yerden devam edebilir mi?
Bütün insanlar benim deney kobaylarım olsa kalk desem kalksa, otur desem otursa yaşam anlamını yitirir mi?
İşte bu pencereden yaşama ben hakim gibi gözükürken,
her görünenin gerçek olmadığını ispatlamış olmuyor muyum? .
Artık pencereyi kapatma zamanı geldi.
Çünkü İçimi ısıtan hava, titretir oldu bedenimi.
Sonra pencereyi kapattım ve ben bu dört duvarla kurulu odamda yine kendime kaldım. 10.08.2005.A.A.Bebeğimden
Kayıt Tarihi : 13.10.2005 17:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!