Pencerenin önünden geçen adam bendim

İlyas Kaplan
1281

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Pencerenin önünden geçen adam bendim

avazı çıktığı kadar senle konuşan bendim
penceremin önünden geçerken
uçuşan saçlarının esintisiyle serinleyen de
biliyorum o umutsuz bakışlar da benim
sen giderken

kutsal nefesin onurlu yolculuğuna hicret etmiş gibi
akşam zamanlarında gölgeler giderken
uçsuz bucaksız uçurumlara uzanan da benim
gizemli ışıklar keşfederken en kuytu yerleri
her gece sancır gökyüzüm
her azılı hezeyanla kızıl alevler parıldar yıldızlardan
ufuklara tutunmuş bir kaç yıldız
senden birkaç umut
salınır pencereme

bakışlarımdan birkaç nazar değer pencerene
belki anlatabilirim seni
belki tebessümünü anımsatarak
belki sana şiirler söyleyebilirim
sana aşina umutlarımı
kalbimin alevlerini
pencerenin önünden geçen adam bendim
o yangınlı bakışlar da benim diyebilirim

aşkımı ifşa eder gibi sesimi duyururum sana
gökleri çatlatan yıldırımların gürültüsü kadar sesli
nöbet tutar gibi loş sokaklarda kuytu köşelerde
uzun bir zaman pencerenin önünde
bekleyebilirim

bütün renkleriyle penceren açılır sokağa
duygularım çığlık çığlığa kanat çırparak uçup gider
bin parçaya bölünür düşlerim
göklere ilişir yüreğimin iniltisi

şimdiye dek vaki olmayan bir aşkla
kaysın leylaya aşkından daha farklı
heyecan yorgunu ruhum
çatlayacakmış gibi göğsüm
beni kendisine çeker
mor panjurlu penceren
bir kaç katar tuhaf umutlar yüklenerek

penceremin eşiğinde kıvrılıp bükülür ay
büyülü yaratıklardan bir kaçı yaklaşıp
uyansın diye tekrar tekrar tıkırdar camları
in cin top oynar bahçemde
sağır bir gürültüyle göçer gider gece

göz yaşlarım penceremin tozuna karışır
yanık türküler savururum poyrazlara
utangaç utangaç
pencereme ahım düşer sessizce
ağlamaklı
nice fırtınalar kopar pencere önlerinde
bir yağmur boşalır üstüme an be an
üşürüm

loşlaşmış havaya yayılır karın erime gıcırtısı
sabaha dek gözyaşı dökerim
hıçkırıklar gelir ta ötelerden
boyası dökülmüş evden sızar hüznün bir kaç türlüsü
ruhumun üstünde kanat çırpar
karanlık pencereler

güneşin ışıkları parıldar ufukta dizi dizi
ateş perçemli küheylanın yelesi okşar bulutları
dağların üzerinde iner gölgesi
renk renk çiçekler açar açelya
mor penceremde

ikindi sonrası kızıllaşır gök
ben güneşler çizerim
karanlık kaplar her yanı
ben yıldızlar çizerim
tufanları kopar göğüs kafesimin
dalıp giderim senin hayaline penceremden

yalnızlığa değil
kalbimde büyüyen ümitlere açılır pencerem
belki dokunabilirim sana diye
belki gül yanaklarına bir bir

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 5.8.2024 01:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!