Zaman su gibi akıp gitmişti,
yaslı ihtiyarın gözlerinin önünden
Tozlu raflardan çıkardığı siyah-beyaz
fotoğraflarda arıyordu,
çocukluğunun rengarenk yılların
Sonbahar ağaçları gibi birer birer
döküyordu ucu kırık yapraklarını
Ve mazinin araladığı pencerenin arkasından seyrediyordu
yorgun ve yenik düştüğü baharları penceredeki ihtiyar
Sevgi selinin gölgesinde kalıp yitirmişti
deli dolu yıllarını bir eylül çıkmazında
Yolların sonsuz uzunluğu aşılmaz bir dağ gibi kurutuyordu
içindeki umut şelalesini
her adımında biraz daha yaklaşıyordu
yalnızlığın kör hücresine
Yağan her yağmurda bir damla su gibi akıp gidiyordu
başka diyarlara ağır-aksak adımlarla
Artık o güneşin battığı bu saatlerde
terk edilmiş bir şehir gibi
yatıyordu karanlığın ölü karanlığında
Kayıt Tarihi : 23.4.2016 22:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Tutar](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/04/23/penceredeki-ihtiyar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!