Çığlık çığlığa kaldım ortada...
Çığlık çığlığa sokak aralarında...
Pembe bir duvar ki güneş yansıyor,
Çakıl taşları parmak uçlarımda...
Bir gözüm var benim, bir de dilim
Bir de ekmeğim var sofrada dilim dilim
Bir kap reçel ve iki zeytin tanesi
Bu duyulan bölük kalbin bitmeyen çelişkisi
Kana batacak bu eller, toprağa batacak
Duvardan yansıyan güneş akşam batacak
Yıkacak ortalığı bir kara duman
Gece diyorlar adına...
Desinler...
Hani delilerin uyumadığı
Geceyi Roma'nın yangını aydınlatır
Romanın sahibi delileri ağlatır...
Ağlatırsa ağlatsın, deli Romayı yakar
Ağlayan deliler romaya türkü yakar...
Bre Sakar,
Çarptın yine ayağını taş kalbin sehpasına
Kalamazsın gecenin hüzünlü mehtabına...
Oynadın yerinden güneş ve ay
Oynadı yerinden, halin nanay!
Bekle günün doğmasını,
Bilemezsin bir kırda ineğin sağmasını
Betonlar ardından doğacak güneş,
Yansıyacak yine pembe duvarlardan
Bir güvercin fırlayacak, uçaksavarlardan
Hayal mi? Belki de...
Belki işten bile değil
Bu şiir bir şehre!
Belki İstanbul'a değil
Ölüm mü? Belki de...
Belki yalnız mezar taşı
Bu şiir ağlamaktır
Dökerken bir kan yaşı
Kalmadı ki göz yaşı
Kayıt Tarihi : 19.11.2006 20:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!