Vurgunuyum bu şehrin…
Bu yağmurların…
Bu açan güz güneşinin vurgunuyum…
Toprağın, taşın, karış karış sokakların
Sonbahara inat renklerin vurgunuyum…
Geldin.. Sefa geldin,
Hoşgeldin..
Kurumuş yaprak gibi süzülüyor bu mevsimde rüzgarlar
Aylardan Ekim’i yaşıyoruz,kırılıyor sanki bu bahar
Git gide kışa ayak diriyor yağmurlar,karlara inadı var.
Ben aynı baharın yağmuruyum
Aynı açıyor çiçeklerim
Aynı kokuyor yağdığımdan sonraki toprak
Aynı insanları ıslatıyorum yağarken
Aynı birikintilerde boğuluyorum damlayarak
Bir gizem var sende, çözemeyeceğimi bildiğim halde üzerine gittiğim..
Bir ışık var..sonunu göremediğim halde sona yürüdüğüm,
Denizlere açılır kapın,sular çağlar kıyılarına ‘Sen’ vurdukça,
Kirpiklerin, kalbimle bir köprü oluştururcasına sağlam atmış temelini,
Hiç sarsılmıyor oysa.
Ellerin bana birşeyler anlatıyor,her dokunuşun tenimde haykırışlara yol açıyor,
Her an gitmeler üzerindesin
Sağıma bakıyorum yoksun soluma bakıyorum yine yok
Sana on adım geliyorsam bunun bir geri dönüşü olmalı
Seni bu kadar yürekten seviyorsam bunun bir karşılığı olmalı ufacıkta olsa...
Elimi uzatıp dokunamıyorum
Açtı su zambağım bataklığa bulanan iklimlerimde,
Bir yanım dipte idi, diğer yanım boş ümitlerde,
Batan yüreğimi bulup,su üzerine çıkartan
Azalan umutlarımı bir gülüşüyle çoğaltan SEN;
Nasıl bir Şirin oldumda Ferhat gibi delip geldin dağları bil bilsem,
Gelişinle yangınlara nasıl alevler saçtığını bir görebilsen...
Hayatta herkesin bir gün çekip gidebileceğini öğrendi kalbim.
Belki derin yaralar açıldı yüreğimde,
Adın kaldı dilimde,
Gönlümü cız eden bir yoklukla kaldın bedenimde.
Hikayelerimin hazin sonu oldun sevginle,
Bir gün yenik düşebileceğimi öğrettin kalbime,
Bitmeyen anılar olsun,
Bitmek bilmez hüzünlü yolculuklar..
Bir gece yolculuğunda elimi yanağıma koyarken seni bulayım gözlerimin kıyısında,
Uzun yollar boyunca seni çizeyim camların buğusuna.
Yolun sonu hep sana gelecek gibi heyecanlı,
Hep kavuşacak gibi yerimde duramadan telaşlı..
Ansızın çıkıp gelen bir yabancı
Ne yüreği boş, ne içi sevgi dolu
Bir kararsızlıktır bu aşkın bedeli
Belki gitmeli bu diyardan
Belki yeniden denemeli…
Aklımla gidilemeyecek, gönlüme söz geçiremeyecek bir haldeyim..
Tutan yok ellerimden.. düştükçe düşüyor.. battıkça batıyorum..
An geliyor düşlere dalıyorum.. gafletlerde boğuluyorum..
Evet.. attım kendimi bir kuyuya.. duyan yok,kurtaran yok..
Beni yalnız ben duyarken, kamışlar dillenir bu halimden..
Ses seda yok.. an gelsin ve vademi dolsun isteğiyle yanıp tutuşurken...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!