PAZARTESİ ŞİİRLERİ

PAZARTESİ ŞİİRLERİ

Necmi Ünsal

Gökler korku ile sararıp çöker diz.
İnsanın insana yaptığı zulümle.
Şu toprak bile hep yalvarmada sessiz.
Çağdaşlık mazeret, yalandan tek cümle.

Bir ses yankılanır beyaz buzullardan…
İnceden inceye bir sızı, can çekiş.
..

Devamını Oku
Hüseyin Sönmez

Halayıklarla doldu sokaklar,
Ot bürürken sessiz kaldırımları,
Zoraki nefes alıyor korkaklar,
Bulanık suda akıtıyorlar zamanı.

Nefes almaya vakit kalmamış,
En kutsal miras tükenirken,
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Yine ekim ayında yine bir pazartesi,
Bir habitat gününde sağla temiz nefesi…

Habitat yaşam hakkı canlı geliştirecek,
Habitat mahlûkatın aldığı nefes demek…

İster su ister toprak isterse bir ağaçta,
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Sen olmalıydın yanımda kurak yazlarımda
yanımda olmalıydın yaz bahar aylarında
sensiz tadı yokmuş dünyamın yeni anladım

daha yüzümü görmeden dokundun aşkıma
berceste beste oldun tüm aşk şarkılarıma
sen olmalıydın yanımda kurak yazlarımda
..

Devamını Oku
Necdet Uçan

çalışanın tatilini eziyete dönüştüren
hafta başının
sorumluluk anlayışı
ve karabasanı
oysa
sen yanımda olduktan sonra
ne Pazartesi sendromu takarım
..

Devamını Oku
Abdurrahman Özdemir

Umrumda değil
ne ekmek parası
ne de yarın kaygısı.
Önce bir lokmaya muhtaç ettik,
sonra da bir lokma için
yok ettik insanlığı.
Kalmadı insanın insana
..

Devamını Oku
Necmi Ünsal

Menekşe kokulu dağın garip bülbülü benim.
Bir pınarım... Yamaçlardan akarım yavaş yavaş.
Ateşini tutuşturdu zümrütlerden bedenim.
Hararetim sevdalardan, ne su isterim, ne aş.

Hallacın külleri ile buluştum nur gölünde.
Sevgi yıldızından esin, şiirimin örgüsü.
..

Devamını Oku
Necmi Ünsal

Sevda güzel bir şey, hasret olmasın.
Açılsın tüm güller, gamla solmasın.
Tüm sevdaları bir bir tatmak için,
Bir daha dünyaya gelmek isterim.

Gözyaşı bir cevher, sevda incisi.
Kavuşan âlemde aşk birincisi.
..

Devamını Oku
Batuhan Batu

Ayrılığın bilmem kaçıncı gecesi, yine seni düşünüyor ve arzuluyorum. Bir türlü çıkaramıyorum kendimi, daldığım o sonsuz düşüncelerin içerisinden. Bir çıkar yol,bir umut ışığı bulamadım kendime bazen hata bende mi diye soruyorum o taş diye adlandırdığın kalbime,soruyorum duygusuz diye tabir ettiğin gönlüme ama mantıklı,tatmin edecek bir cevaba erişemiyorum,her ayrılığın bir nedeni vardır yaşama sebebim ben daha ölmedim…
Ölüm yaşlıdır ve her an doğacak kadar genç.Hani bir şiir vardı sana okuduğum bilmem hatırlar mı sın’’ölümdür yaşanan tek başına,aşk iki kişiliktir ‘’ diye devam eden. Gerçekten de öyle; şimdi ölümü yaşıyorum yokluğunda, ölümde denmez beklide eğer yaşamak nefes almaksa ben yaşıyorum,yaşamak hayatın tadına varmaksa,ki öyle, sensiz öldüm bağışla beni,cenazeme çelenkte getirme istemem,ayrılık vaktinden önce gelmişse ölüme ne hacet, bırakıp gittiğin aşk tekrar yaşanmayacak, bir daha yaz gelmeyecek gönlüme hep hazan yağmurları ıslatacak çatlamış dudaklarımı,bir daha getirmeyecek poyraz gül kokunu, hiçbir şey de seni hatırlatacak bir iz kalmayacak,oysa adın hep dilimde olacak,seni unutmayacağım kaybolan ahuların kıvrandığı su, seni unutmayacağım ürkek ceylan bakışlım,seni unutmayacağım, gece yarılarında dinlediğim her türkü ay ışığında seni hatırlatacak, titrek bir rüzgar esecek ismini heceleyerek, ve sen olan bitenden habersiz kuş tüyü yastığında, onca güzel düşler kurarak uyuyacaksın, kabusları aldım baş ucuma ki rahat uyuyasın diye lakin ben her düşümü senle kurardım,her derde senle derman arardım, kanayan yaralarımın ilacı sendin, şimdi bilmem! Hangi derman kalmayan yüreklere su serpiyorsun,hangi el tutuyor soğuk ellerini,hangi dilden dinliyorsun yalancı aşk şiirlerini,şairlerine inat okunanlarından, benin şiirim asla okunmayacak güzelim, ellerim hep soğuk kalacak, bir tutanım, bir ısıtanım olmayacak senden başka…
Senden ayrı çok günler yaşayacağım seninle birlikte farkında olsan da olmasan da, fallarımda sen çıkacaksın,bu kez yalan söylemeyecek falcılar gerçeği anlatacak,o zaman anlayacaksın senin için yanıp tutuşan birinin var olduğuna,o zaman fark edeceksin, bu zamana kadar yaşanmış aşkların yetersizliğini işte o an seni senden de çok düşünen,varlığını yaşama sebebi sayan bir delinin canını almanın hüznünü,o zaman anlayacaksın Leyla ile Mecnunu,sen Leyla olamadın sevgilim ben her zamanki mecnun, terk edip gittiğin kerem, arkandan ağlattın Ferhat, zindanda yaşayan Tahir ….çok mu istedin yeni bir aşk hikayesi yazdırmayı, kalbini sana adayan birinin hayatını karartmayı; yaşanılmamış onca güzel günleri silip gitmeyi, ve en önemlisi bir zamanlar senin için her şeyi ifade ettiğini söylediğin Batu nun hayatının baharını yaşamamasını. İşte senin sevgin bu kadar, bana senin için ne ifade ettiğini soruyordun ben ise her defasında’’gün gelir anlarsın demiştim’’ gün geldi ve geçiyor; sen gelecek kışı ve giden baharı ifade edeceksin. Sevgim yaşlı ve her gün doğacak kadar genç, gel artık duy sesimi, feryadımı, anla seni ne kadar sevdiğimi, seni bu kalbe zor sığdırdım sevgimi anlatmaya kalksam kelimeler utanacak acizliklerinden,ihtiyarlatma sevgimi gel yeniden doğur,saf ve temiz duygularla,unutalım her şeyi,yaşanılmamış sayalım geçen günleri,çektiğim eziyet dolu ayları,birlikte büyütelim sevgiyi,yükseltelim tekrar arza, gel gözlerinde ölümü beklettiğim dilber,her şeyi bir kenara bırak, gittiğin gibi gel,gelişine adayacak ozanlar en güzel şiirlerini,dön de bitsin ozanların derdi, dön de yazılmasın artık ayrılık şiirleri,biraz da mutluluğu analım gelecek günlerimizde, göz yaşı dökülmesin artık kanlanan,mahurlaşan gözlerden, gel de bülbül gülüne kavuşsun Azrail yetişmeden, ciğerlerine bu yalancı gül kokuları gelmeden, doyurmaz onu her koku. o gerçek aşkı buldu; kandırmaz ruhunu yalancı kokular,tat vermez beyaz güller o kanının rengini sevdi ….
Gelmedi mi daha gidenlerin dönme vakti, yatağını soğutma yerin halen sıcak duruyor sevgilim, eğer dönmeye niyetin yoksa sen bilirsin,ben seni uzaktan da severim, varlığın bile yeter bu aşkı yaşatmaya,ben sana daim olmuşum kim fasıl eder. Her gece yanında uyanmak niyetiyle giriyorum teninin sindiği yatağıma, çatlayan ellerimi açıp yalvarıyorum tanrıma ne olur sıcak bir gün de onunla uyansam diye. Gücüm kalmadı artık cananım, canımdan bıktırdı ayrılık beni, hiçbir şey tat vermez oldu yada her şey sende anlam buluyordu, gittiğin gibi onları da aldın götürdün, geride boynu bükük bir garip bıraktın, her gün akan bir çeşme mimar ettin, nefes alan bir ölü yarattın, yollarında gezen bir gölge bıraktın, gölgeni izleyip de tanımadığı bir can bıraktın.Sakın unutma sevgilim koşarak gittiğin kalp seni asla unutmayacak, her daim seninle olacak, varlığını yaşama sebebi sayacak, sensiz hiçbir şeyden zevk almayacak, gece yarılarına kadar hayaller kurup en güzel düşlere seninle dalacak, seni sevdiğini dağlara yazacak, bulamazsın sevgilim, eğer böyle biri varsa ben seni hiç sevmedim. Günler gelip geçecek hayatından her şeyi unutacaksın,Velhasıl gönlümden silinip gideceksin,silinen sensin, kaybolacak olan da benim. aşkın hep benimle kalacak,birlikte var olacağız nice yıllarda istesen de istemesen de, yanarsa bu şiir yanar yanarsa bu aşk yanar.

03 Kasım 2003 Pazartesi 02:40:11
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Sima'n gözlerime ve yüzüme
kazındığı gün
biter yalnızlığım
o gün yıl dönümü olur
yeniden doğmaların
düşüncenin kelepçesi çözülüp
aydınlığa çıkarsak bir gün
..

Devamını Oku
Erdoğan Ergin

İstanbulda bugün bahar vardı
Günlerden pazartesi
Ne sendrom, ne de yorgunluk
Bahar girdi insanların yüreğine
Isıttı içten içe
Çıksana dışarı,
Çek nefesini
..

Devamını Oku
Elvan Genç

Sana saklanan bişeyler var,
Kalan günden...
Ve sahibini bekleyen bir çift söz...

Ulaşması zor,
Kaçtığım gözlerine bakması! ! ! !
Değil mi ki ömrüm
..

Devamını Oku
Vehbiye Yersel

On dört Mayıs iki bin üç, Pazartesi günü,
Ağabeyim aradı beni,duydum sesini,
Çok özlemiş anlaşılan,tüm kardeşlerini
İstanbul’a temelli yerleşmemi,istiyor.

İsteği candan bir arzu ama yok mümkünü
Geri getirmek istiyor,yaşadığımız dünü,
..

Devamını Oku
Necmi Ünsal

Derin bir sükuttan ah eden o feryat benim.
Söylemem türküsünü o pis, hoyrat zamanın.
İsterim kör kuyuya kandil olsun bedenim.
Altından yürütüldü sular küflü samanın.

Limanda kaldı gemi, bitap ve köhne düştü.
Tarihi kanla yazar zulüm, elinde kalem.
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Büyüğü pembe
mavi ortanca
en küçüğü kan kırmızı

büyüğü kral
en asili ortanca
küçüğünden geldi daral
..

Devamını Oku
Ahmet Öztürk

Yarin dudakları çatlamış
gözleri erozyon
Gölge köşesinde duvarın
inler, sızlar omuzları çökmüş
benzi sonbahar
Sanar ki yok hatırımda
Yarin haberi yok
..

Devamını Oku
Haşim Koç

Yiyeceksen kaysıyı kopar dalından
Lezzeti hoş daha güzel anzer balında
Anom anom anom anom kaysı gülüsün
Tek tek bas yavaş yürü namın yürüsün

Çarşıları doldurdu kaysı sepeti
Yiyeni azdırıyor nedir hikmeti
..

Devamını Oku
Gülgün Solmaz

Dışarıda harika bir yağmur yağıyor
Nefis bir toprak kokusu
Buram buram ortalığa yayılıyor
Düşen her bir damlada
Yağmurla toprak dans ediyor
Ve ben
O yağmurun altında
..

Devamını Oku
Haşim Koç

Annemden dinlemiştim küçükken
Rivayetini Arapgir-im
Açardi yaz gelince bahçelerde
Parlaklığıyla gönle neşe veren
Güzelliğiyle insanı büyüleyen
İnsanın içine ferahlık veren
Rehyası güzel dağ çiçeklerin
..

Devamını Oku
Necmi Ünsal

Emrin ne olursa olsun,
Kendime ferman sayarım.
Acılar gönlüme dolsun,
Derdime derman sayarım.

Başımda hükmün nur tacı.
Âleme sultan sayarım.
..

Devamını Oku