Evet gene bu pazar da beraberiz.Geçen hafta kaldığımız yerden devam edeceğiz.Aynı gece hem söz attık hem istemeye geldiler.Nişan tarihi belirlendi.Eşim bir an önce olmasında ısrar ediyordu.Büyük abisi geldi.Aile arasında nişan yaptık.Yıllar sonra öğrnedim ki, bizim nişanımızı almancı çocuk kürt bakkalın ordan gözyaşlarıyla nişanı seyretmiş.Şimdiki aklım olsaydı o almanyaya döndükten sonra nişanı yapardım.Yıllar sonra gene öğrendim ki almanyaya dönerken kaza yapmış ve sürekli benim ismimi sayıklamış.Bunlar zaman zaman benim içimi sızlatsa da benim yapabileceğim bir şey yoktu.diye düşünüyorum şiirlerimde de işlediğim gibi ah mı aldım intizar mı aldım diye kendimi suçlamışımdır.Fakat nişanlılık dönemimiz hiç de güzel geçmedi.Çünkü aşırı kıskançlık beni yıpratmıştı.
Birgün bebekte oturan teyzem bizi yemeğe aldı tesadüfen dayımın oğlu da geldi, bir ara usulca _bana Ya kimin nesi hiç araştırdınız mı dedi,bu arada eşimde bunu gördü- Dayının oğlu ne dedi? ,bende- İyi bir insana benziyor dedi
desem de inanmadı tabi -Yalancı diye bağırarak beni ittirmesiyle kendmi
yerde buldum,tabi bu çıktı gitti.Biz teyzemlerle oturup konuştuk bu yürümüyecekti,Annem ertesi gün eve dönerken ben alyansı eline verdim
çünki nasıl olsa eve gelecekti ve nişanı attığımızı söyle dedim.Tahmin ettiğim gibi olmuş -,Annem oğlum biz çerkezler yedi göbek sayar akrabayla asla
evlendirmeyiz onlar kardeş sayılır deyince -Pişman oldum şimdi gidip münevverden özür dileyeceğim.Geldi bende,-Bak bu çocuk oyuncağı değil
senin aşırı ve sebepsiz kıskançlıklarına ben dayanamıyorum en iyisi bir zaman görüşmeyelim ve bu zaman zarfında düşünme fırsatımız olsun.Çünki
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.