Pazar sabahları yürümem aynı sokakları,
Kalın sisten bir hırka almış üstüne parklar,
Toprak fazla beklemez ağlaması için bulutları,
Çünkü yoktur dışarıda hiç insan kapışacak durakları.
Pazar sabahları yürümem aynı sokakları,
Geçmez caddelerden her zamanki obur arabalar,
Kaygısız bir yelkenli yol kenarındaki kuşların kanatları,
Ücra bir köyde meyve ağacıdır trafik ışıkları.
Pazar sabahları hele hele kış zamanları,
Yeşili adeta rafa kaldırmıştır karlar,
Özlemiş de,en kıskandığı renge boyamış yanağımı dağın rüzgarları,
Ve bana geçen yazları hatırlatmış elimin çatlakları.
Kimse bilmez bir şehir bilir ondaki son çırpınışları,
Yanağımdaki yaş soğuktan değil bu defa,
Kim derdi ki ayrılacağım ondan bir pazar sabahı,
Korkulu rüya çok yakın,şimdi,değil uykuda.
Bıraktın beni ey koca şehir!
Burada herkese süslü bir hediye kutusu sunmuş tüm köşebaşları,
Ve tutmuşlar gözbebeklerinin içine ışıkları,
Bıkmadı,yorulmadı eğlenmekten şehrin lüzumsuz insanları.
Bıraktın beni ey koca şehir!
Yok senin gibi sıtımı sıvazlayan çınar ağacı!
Yanındaki elmadan koparsam şöyle,
Bırak,olmamış olsun,hem de zehir gibi acı.
Ayrılıktan beri büyüdükçe büyüyor hasretimin kanatları,
Bıraksam kendimi bu defa,yardım eder mi kuşlar?
Günden güne dilimde kuvvetleşiyor aynı şarkının mırıltıları,
Pazar sabahları yine yürümesem aynı sokakları...
Kayıt Tarihi : 3.12.2005 15:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!