Hilâl karakoldan çıkıtğında artık daha çok şey biliyordu,ve kendisini daha güvenli hissediyordu.Çünki Murat teslim olmuş,peşinde adım adım polis dolaştığı halde kendisine gelmemişti.Burdan iki sonuç çıkarıyordu,birincisi Murat devlete sığınmasına rağmen hala örgütün kendisini yokedeceğinden korkuyor ve bu yüzdende eğer kendisiyle görüşürse,Hilalede bir zarar verebileceklerini düşünüyordu,yani hilali gerçekten seviyordu.İkinci sonuç ise Murat örgüt tarafından yakalatılmış,fakat hiçbir gerçeği anlatmamaya ikna edilmişti.Her iki durumdada Hilal birkaç gün öncesinden daha güvendeydi.Fakat sadece biraz daha güvende olmak ona yetmiyordu.O Muratında biran önce örgütün kirli işlerini okumasını,belki itrafçı olduğu için diğerlerine göre daha az bir cezayla kurtulmasını istiyordu.Çünki hernasılsa halâ onu seviyor,yıllarca hapiste kalmasını,yada örgüt tarafından öldürülmesini istemiyordu.
Karakoldan çıkıpta yaşadığı sitresi biraz dağıtmak için bişeyler içebileceği bir mekan aranırken,telofonu çaldı.
-----Hilal hanım ben halanız,sabriye hanımın komşusuyum,
---Buyrun,yoksa bişeymi oldu
---Halanız biraz rahatsızlandı,sizi aramamı söyledi,eve kadar bi gelirseniz
---Peki sağolun hemen geliyorum
Telaşlanmıştı,Halası Sabriye hanımKarataşta oturuyordu.Kocası öldükten sonra son beş yıldır yalnız yaşıyordu.Hilâli bir kaçkez çağırmış,bekar evlerinde kalacağına kendisiyle kalmasını istemişti.Fakat babasıyla,halasının bir kaç karış toprak için yıllar önce yaptıkları kacga iki ailenin arasını açtığından,Hilal babası kızar diye gidememişti.Ara sıra uğrar,halini hatırını sorar,en çok yemeğe kalırdı.Zaten öğrencilik yıllarından buyana sayılı ziyaretine gitmişti.Ama yinede rahatsız olduğunu duyunca içi kaldırmamış yola düşmüştü.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta