Hilalle,Coşanın konuşmaları epey uzun sürmüştü,neredeyse üç saatten fazla Hilal sormuş,eski adıyla Coşan,yeni adıyla Ensar cevaplamıştı.Artık Hilalin öğrenmek istediği yada Ensardan öğrenebileceği birşey kalmamıştı.Hilal Şirinyer parkını geçipGürçeşmeye doğru yürümeye başlamıştı.Aslında bütün yolu yürümek istiyordu,yürümek ve düşünmek.Öğrendiklerinin nekadarını Arzuya anlatacağının hesabını yapmak istiyordu.Belkide hiç birşey anlatmamalıydı.Peki bununla yaşayabilirmiydi,en yakın arkadaşına bile anlatmadan bu sırları taşıyabilirmiydi.Murat ne olacaktı,onunla birdaha hiç görüşmeyecekmiydi,yada bir teröristi sevmeye devam edip,nereye gideceği belli olmayan,ne zaman son bulacağı bilinmeyen bir ömürmü sürecekti.Kafası çok karışmıştı.Korku,nefret,kızgınlık,acıma,pişmanlık,bütün duyguları birden yaşıyordu.Murata kendisini kandırdığı için kızıyor,fakat Coşanın söylediklerini düşününce ona acıyor,olası belalardan korkuyor,ona budenli alıştığı için pişman oluyordu.Ama bunlardan dahada önemlisi ne olursa olsun galiba Muratı seviyor,ondan tamamıyla vazgeçebileceğini sanmıyordu.
Gerçekten Murat itirafçı olabilirmiydi,peki diyelim Murat bildiği herşeyi polise anlattı,Hilal yıllarca bir teröristin hapisten çıkmasını beklermiydi.Ne içinden çıkılmaz bir durumdu bu.Düşünceleri her adımda kendisini yeni bir karara götürüyor,sonra verdiği kara hoşuna gitmeyince başka kararlara kılıf arıyordu.Uzun yol kendi kendine söylenmeleriyle,iç çekişleriyle,kurduğu saçma hayallerle,yaşadığı ürkmelerle yarılanmıştı.Bir taksiye binip en hızlı yoldan eve gitmek bütün duyduklarını Arzuya anlatmak istiyordu.Kimbilir Arzu anlatacaklarına nekadar şaşıracaktı,yada belki çok korkacak,belki Hilalden ayrılmak isteyecekti.
Eve girdiğinde oldukça gürültü çıkarmasına ve bütün telaşlı haline rağmen Arzu oralı olmamış,oturduğu koltuktan sakin bir şekilde''hoşgeldin'' demişti.Hilal kapıyı kapatıp,arzunun karşısına oturdu,çantasını kanepeye fırlatıp,tokasını açtı.saçlarını eliyle bir iki taraklayıp düzelttikten sonra,oldukça yorucu bir gün geçirdiğini anlatmaya çalışarak
--Off ne gündü be! Arzu varya öyle şeyler anlatacağımki kulaklarına inanamayacaksın.
Arzu hiçte meraklanmış görünmüyordu.Hatta sessizliği ürkütücü,endişe verici boyuttaydı.Oturduğu yerden öne doğru kaykılıp,ellerini başına koydu.
---Biliyorum canım,ne anlatacağını biliyorum.Sakin ol,bunda büyütülecek bir şey yok.
---Ne biliyorsun?
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
tebrikler yüreğinize saglık
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta