Hep ağlayan mevsimde
Görüşürdük seninle
Yasaklı bakışlarla
Sınır ihlali yapardık
Yanan yüreğimizde
Ürkekçe
Kerpiç duvarlı
Toprak damlı köy evi
Süslerdi hayalimizi
Seni unutmuşken hatırladım
Zifiri karanlığa gömdüm
Göz yaşlarımı
Kendimden sakınarak
Tersliklerle kavgam olmadı benim
Acılı çiğköfte sofralarında
Baharları yaşadık hep
Güçlü yapıştırıcılara inat
Yorgun katarımız
Yapışık ikizleri oluşturdu
Çelik raylarla
Hep zengin olmak istedim
Esnaflıktan memurluğa sınıfı
Pekiyi ile geçtim
Hasat zamanı güneş
Nadasa bırakılmış
Tarlaya dönüştü
Ve sen bulutlara sığınan
Dolunay oldun
Zifiri gecelerime
Dilini bilmediğim coğrafyanın
Göçebe Anarşistliğim
Sana en güzel aşk şiirlerini
Yazmayı öğretti bana
Yaşamımda hep terslikleri yaşadım
Anlayacağın senin gibi
Çocuklu bir dula varmışsın
On dokuzunda
Adam imammış
Namazında niyazında
Ama Demokratmış
En azında
Narinim
Buğday başaklım
Köy kokulu ilk aşkım
Gökkoşağı açmıştı
Patika gerdanında
En son öptüğümde
Bir Vapur gibi
Yitip gittin
Gözlerinin maviliğinde
Hoşça kal
Dostça kal
04.04.2000
V A N
Şahabettin Işık
Kayıt Tarihi : 19.4.2006 11:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!