sakin ve ılımlı geçiyor yaz toprak yollu
seyrek çimenler yağmura küskün
ayaklarımı zorla sürüyorum
buruşuk bulutların ardına
göğün yüzü kızarınca susuyor her şey
gün caddeler belediye otobüsleri
hüzün artığı bir belirsizlikte
kendimi zor tutuyorum
sana ve ayva tüylerine olan aşkımı...
odam denize vuran güneş ışığına uzak belki
ama saçlarının pırıltısıyla sarhoşum güpegündüz
şakacı rüzgarlar oyalaya dursunlar
yırtık perdelerin vakur sadeliğini
pencerem senin aydınlığınla iyimser
ve çocuk sesleriyle uyanıyorum
seni yeni sevme biçimlerimi yazmaya...
lal bakışlım telaşlarımın sıcacık girdabındayım
müstakil ev huzurları demliyorum bu düşüşte
buluşma takvimlerimizin pastel arifelerine
sırlarını dökmeden ortaya ortak suçlarımızın
keyfini süreceğim sensiz yapayalnız ömrümün
iki dudağımın ucunda hep o aynı iki uçurum
bahçedeki karıncanın direncine
kapanma anı gözlerinin...
Kayıt Tarihi : 6.7.2011 00:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!