Yanakları, al aldı. Gözlerini insanların gözlerinden kaçırırdı.
Gözleri elaydı, menevişliydi...
Çok utangaçtı.
Ayaklarında plastik terlikler vardı, bilekleri kalındı.
Göğsünde pembe biyeli beyaz bir önlük olurdu.
Entarisi, çiçekli basmadandı.
Dudakları, kırmızı gül misali...
Saçı kumraldı, ama telleri güneş vurunca, sarı sarı parlardı.
Dükkan,her zaman taze kurabiye kokardı.
Kapının dışı da...
Hatta bütün sokak!
Camekanda sıcak poğaçalar dururdu.
İçerde, üç adet küçük yuvarlak masa vardı.
Masaları, hiçbir zaman dolu göremezdiniz.
Patron, sabahın köründe fırındaki işini halledip giderdi.
Dükkan, bütün gün kıza kalırdı.
Bana göre, o kız çok güzeldi.
O kasabanın, en güzel dükkanı, o pastaneydi.
Kasabanın en güzel kızı, o pastanedeydi.
Pastane, her zaman taze kurabiye kokardı;
O kız da...
Ben, kapıdan geçerken koklardım.
Çok güzel kokardı.
Ve...
İtiraf ediyorum;
Vallahi billahi,
Ben o kıza fena aşıktım! '
Kayıt Tarihi : 24.11.2008 16:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!