ne gülle ne mızrak
yine o mihman, yine o nâr- ı çember
kirpik oklarının hedefi gam yükü trenler
şerha şerha düşse sineye yağmur göçeri bulutlar
adı konmamış bir serzenişle kıvrılsa
gönle uzanan kısa patikalar
mevsimler algın
aylarsa yılgın
papatyalar…
tutuşur bin bir arzuyla mazinin ateşi
küllenmez yâd-ı hayâl…
o nefis ki- yenilmez canavar
cihan yürüse üstüne yılmaz
gel gör ki- kararır
kötürüm bir sözle
devri-âlem
ah! o bilindik
çılgın asuman
estirir sağdan soldan güz yangınlarını
münzevi kalbe, kanlı hicran
soldurur gülleri, mahv-ü perişan can
elinde bayrak çıkagelir taştan sunaklara
dilinde zafer çığlığı mahşer midillisi
ah! çingene parası etmeyen pespaye yürek
sürüldün mü çerden çöpten saraylara
kovuldun mu çıpıldak…
şimdi çehre züğürdü o kızıl sabahlar
giden günlerin çetelesini tutan gelen gün
dudağında hep aynı küf, hep aynı terane
sonunda papatyalar, yağmursuz, güneşsiz
yine umarsız mı kaldın çilekeş akıl
öyleyse yan!
çifte kavrulmuş acınla
yokluğun aynasına bak gönül gözünle
çatlasın sızı... ah! tohumları fışkırsın
gölgeler ki sessiz
gölgeler ki kalabalık…
ah! bu kavruk keder, yanık ten
çöl yatağına sığmayan engerek
sen hep ateşlerde açan gonca
mevsimler algın
aylarsa yılgın
papatyalar….
02-05-2014
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 28.11.2014 23:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!