Anadolu’nun dört bir yanından
Süzülüp gelmişlerdi güvercin gibi onlar
Karanfillerin yetişmediği bu yerlerde
Gönüllerde çiçek yetiştirirdi onlar.
Doğanın yaşama
Hükmettiği bu yerlerde
Üç kız yaşardı bu panjurlu evde,
Üçünün de yazgısı
Birbirinden farksızdı
Gönül bahçelerini acılar
Panjurlu evin bahçesini karlar basardı.
Bu panjurlu evde
Üç sevdalı kız yaşardı.
Sisli bir rüya gibi geçen
Günün ardından
Issız bir karanlık
Odanın loşluğuna dolarken,
Uzun bir geceye sığmayan
Beklentilerinin özleminde
Dünyalarının nabzı
Bir kalpte atarken
Üçünün de umutları
Mehtaba dalardı,
Bu panjurlu evde
Üç işveli kız yaşardı.
Harap olmuş gönül bahçelerinden
Sokağa taşardı bakışları,
Sokaklar karanlığa gömülürken
Panjurlu evde atardı umutları,
Umutlarına düğüm atan gecelerde
Gözleri yıldızlara değerdi
Kirpikleri dağları delerdi
Elleri sevgi büyütürdü
Hasretin kucağındaki
Bu panjurlu evde
Üç edalı kız yaşardı.
Bu şehrin sokakları onlara
Onlar bu şehrin sokaklarına sığmazdı.
Umutları saçlarında tutuşmuş
Duyguları gözlerinde erimiş
Hayalleri gecelerinde büyümüş,
Gurbetin kucağındaki
Bu panjurlu evde
Üç sevdalı kız yaşardı.
Panjurlu evin duvarlarında ayna yarası
Aynanın tam karşısında iki pano asılı.
Keskin bir soğuğun nefesini kesen
Odanın tam ortasında bir soba
Sobanın tam karşısında bir masa
Karşıki duvarın yanı başında
Kitaplar ve klasikler bir rafta,
Odanın boşluğunu çınlatan bir gurbet şarkısı
Hasreti dudaklarında eriten sigara dumanı
Karışıvermiş de odanın boşluğuna
Boşlukta zamanı eritiyor
İşte dostlarım
Bir ömür böyle geçiyor.
Sarıkamış – 1988
İbrahim YılmazKayıt Tarihi : 13.3.2007 23:25:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sarıkamış'da görev yaptığım yıllarda,3 bayan öğretmen arkadaşım vardı... Ruslardan kalma tek katlı,panjurlu ve taş yapılı bir binada kalıyorlardı..kışların yoğun karlı geçmesinden ve sosyal yapının baskısından dolayı pek dışarıya çıkamıyorlardı...okul dışındaki zamanlarını büyük ölçüde bu evde geçirirlerdi.bu şiirim onların yaşamlarından kesitler çizen bir çalışmamdır..
aynanın tam karşısında iki pano asılı.
keskin bir soğuğun nefesini kesen
odanın tam ortasında bir soba
sobanın tam karşısında bir masa
karşıki duvarın yanıbaşında
kitaplar ve klasikler bir rafta,
odanın boşluğunu çınlatan bir gurbet şarkısı
hasreti dudaklarında eriten sigara dumanı
karışıvermiş te odanın boşluğuna
boşlukta zanmanı eritiyor
işte dostlarım
bir ömür böyle geçiyor.
Hayatın içinden,yaşamın kıyısından çok harika bir sunum.Çok güzel kaleme almışsınız,sanki oralara gittim ve gözümde bu yaşam canlandı.Yüreğinize sağlık.Eğitimci olmak gönül işidir.Zor ve kutsal görevdir.Saygılar sunuyorum hem size dostum hemde tüm eğitim camiasına....
saygıalrımla ipek topyan
TÜM YORUMLAR (5)