Bugün iyi değilim, çakallar heryerde
Pamuk prenses dalgın, ruhu başka yerde
Ben görevimi arıyorum bu dar basit hikayede
Sanki cüceyim yüreğim yerde
Ormanlar o kadar karanlık ki
Nasıl korkarım, anlatamıyorum
Pamuk prenses, sen kalk öp beni gelemiyorum
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Zihni Öztürk'ün "Pamuk Prenses" şiiri, klasik masallara atıfta bulunarak modern dünyanın gerçekliğiyle masalsı bir dünyayı karşı karşıya getirir. Masallarda genellikle saflık, iyilik ve mutlu sonlarla özdeşleştirilen Pamuk Prenses figürü, bu şiirde bambaşka bir anlam kazanır. Şair, masal dünyasından alınan bu saf karakteri, günümüzün karmaşık, acımasız ve bazen de yüzeysel gerçekliğiyle harmanlayarak okuyucunun alışılmış algılarını sarsar.
Öztürk, bu şiirinde Pamuk Prenses’i bir metafor olarak kullanır. Saflık ve masumiyetin temsilcisi olan bu karakter, modern dünyanın sert gerçekleri karşısında kaybolmuş ya da kirlenmiş olabilir. Şiirin ana temasında, masalsı bir figürün modern dünyada nasıl anlamını yitirdiği veya dönüştüğü ele alınır. Pamuk Prenses, burada artık bir kurtarılmayı bekleyen saf bir kız değil, belki de bu dünyada yer bulmaya çalışan bir bireydir. Masal dünyasındaki idealize edilmiş yaşam ve günümüz dünyasındaki acı gerçekler arasında bir çatışma yaratılır.
Şiirde Pamuk Prenses figürü, aynı zamanda toplumun beklentileri, kadına yüklenen roller ve modern çağda kadın olmanın zorlukları üzerinden de okunabilir. Masallarda mutlu sonla ödüllendirilen karakterin, gerçek dünyada karşılaştığı zorluklar ya da toplumsal baskılar, şiirin derinliklerinde işlenmiş olabilir. Öztürk, burada hem masallara hem de toplumsal cinsiyet rollerine bir eleştiri getirir. Pamuk Prenses, artık kurtarıcı prensin gelmesini bekleyen biri değildir; aksine, modern dünyanın koşullarıyla başa çıkmaya çalışan bir figür haline gelir.
Dil ve imgeler açısından şiir, masalsı unsurları modern dünyanın sert gerçekleriyle birleştirir. Öztürk’ün kullandığı ironi ve sembolizm, masalın mutlu sonuna inanmayan, hayatın karanlık ve zor yanlarına odaklanan bir şiir yaratır. Masallardaki büyülü dünya, modern çağın getirdiği yalnızlık, yabancılaşma ve zorunlu mücadeleler karşısında çözülür.
Sonuç olarak, Zihni Öztürk'ün "Pamuk Prenses" şiiri, masalsı bir karakter üzerinden modern dünyaya dair eleştiriler sunan, derin ve ironik bir eserdir. Masumiyetin, saflığın ve kurtuluşun idealize edilmiş imgeleri, günümüzün sert gerçeklikleriyle çatışır. Şair, bu şiir aracılığıyla hem masallara hem de toplumsal beklentilere meydan okurken, okuyucuyu da bu iki dünya arasındaki farkları sorgulamaya davet eder.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta