Hissetmek için seni doya doya,
Dokunmak için,içinde olduğum mutluluklara,
Araladım en son seninle olduğum,
Evimin kapısını.
İçerideyim şimdi…
Her yerde kokun,her yerde parmak izlerin.
Yürüyorum,bir sokak ortasında elimde bavulumla
Yağmur damlaları süzülüyor tenimden
Her kayan damlada
Bir güzellik düşüyor bedenimden,caddelere
Sessizliğiyle kalıyor tüm kederim
Dün dinlediğim bir şarkı
Beni çocukluğumuza götürdü birden
Beraber büyüdüğümüz
Çocukluk zamanlarımıza
Senin tam aksine ben yaramazdım
hiç adını bilmediğim caddeler,
dalıp yok olmadığım çok sokaklar
ve dumanımın tütmediği bacalar var.
nefesimin uğramadığı,
dudaklarımın değmediği şarap kadehleri var.
basamadığım yüksek kaldırımlar,
kimi zaman ruhum kayıyor
aldandığım çok zaman oluyor,özgürlüğe
aşkın sınırlarından zıplamayı dilediğim
bir yığın gece selamlıyor uzaktan...
sonra bir ses geliyor
ve içimde bir adam şarkılar söylüyor.
İstanbul'a karanlıklar çöktü mü
volkanlar dinip,depremler durdu mu,
başımı kaldırıp yastığımdan
aralanan penceremden gökyüzünü seyrederdim.
ne aradığımı bilmez,ne göreceğimi düşünmezdim.
Daha kaç yıl bekleyeceğim seni,senin yanında
Özledim demek hislerime derman olmuyor.
Seni her gördüğümde geçmişim aklıma geliyor.
O kadrini kıymetini bilemediğim
Rüzgarlar misali geçen,çocukluk çağlarım…
Dışarıda hava buz adeta
Sobamda kömür cayır cayır
Bir senin yokluğunla
İki arada bir derede
Yaşadığımızın sevgi olduğunu biliyorum ama
Gönlümde bir küçük kara delik
şimdi gidiyorum
ve biliyorum ki
birşeyler emanet etmeli gitmeden
anlamları olmalı insanın yokluğunun değil mi
varlığında yaşananlar aç kalmalı
güneşler donmalı
Kavuşmak değil,
Kavuşamadan donmak istiyorum.
Burun buruna gelip hayatla
Dudaklarımda hissetidiğim ılık nefesinle,
Öylece kalmak istiyorum.
Ellerimi uzatıp arkandan,saçlarına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!