Özürler, özürler dilemekle bitmeyen, özürler.
Bazen kendine has bir güzellik katar insana,
Bazen çoktan kabul görmüş olur.
Sen bir gözüm hafif kayık diye, gözlüğe sarılırsın
Senin şehla gözlerin için ölenler olur
Sen yüzündeki bir bene takılıp kalırsın
Seni o benden tanıyıp, sen olanlar olur
Sen gamzendeki çukuru, doldurmak istersin
Gamzende uyumayı düşleyenler olur
Sen dişlerim yamuk diye düzeltmek istersin
Dudaklarından kopup, o dişleri görmeye gelenler olur
Yahut, burnundaki kemeri yıkmak istersin.
O kemerle sımsıkı bağlananlar olur
Belki yüzündeki sivilceler, çiller kötü hissettirir
Ama bil ki o noktaları yüreğine nakış gibi işleyenler olur
Yüzün çok topludur belki, sana çirkin gelir
Seni "tombişim" diye, diye öpenler olur
Ya da boyum çok kısa dersin, topuk üstüne topuk eklersin
Belki boynuna sarılmak değil, göğsüne bastırıp dinletenler olur
Yürüyemiyorsun, belki bir sandalyeye mahkumsun
Sana mahkum olup, sandelyenden ittirenler olur
Yatalak hastasın belki yerinden kalkamıyorsun
Kucağına almak için, bahane edenler olur
Göremiyorsun belki, kimsenin yüzünü, dünya sana karanlık gelir
Ne farkeder ki, senden başka bir şey göremeyen gözler de olur
Ve sen, sevilip de "keşke karşılık verebilsem" diyen maşuk
Seni karşılıksız sevip de bir ömür bekleyenler olur
Ve en son ben, bir hayale kapılan o hayali dileyen aşık
Seni de gönlüne koyup giden, fakat söyleyemeyenler olur.
Kayıt Tarihi : 13.10.2013 17:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yazılma Zamanı: 12.10.2013 - 04:50
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!