Kürsüye çıkınca ''benim vatandaşım! '' derler. Biz bu sözün altında vatandaşı mal olarak görmenin alışkanlığını seziyoruz, anlıyoruz... Vatandaşlarımız iyi niyetleriyle alkışlıyorlar ve güveniyorlar. Devlet
tarafından, korunup kollandıklarını zannediyorlar.
Zaman bize gösteriyor ki, hiç de bu sözün altında koruma ve kollama niyeti görülmüyor. Vatandaş köle olarak, hatta kurbanlık kuzu olarak görülüyor.
Kahramanmaraş olayları…
Sivas Madımak yangını…
1977 taksim 1 Mayıs katliamı…
Kürtlere uygulanan sürgünler, köy boşaltmalar…
Faili meçhul cinayetler kayıplar…
Sayılamayacak kadar çok aydınlarımızın katledilişi…
Katledilenlerin, katillerinin ödüllendirilmesi…
İşkenceci polislerin, gardiyanların, jandarmaların cezasız bırakılması…
Katillerin cezaevlerinden kaçırılması…
Bu ülkenin emekçi halkının emeklerinin birikimi olan devlet mülkü fabrikaların özelleştirilip yok pahasına satılarak, işçileri işsiz ve aç
Kalmalarından, bırakılmalarından anlaşılıyor.
Yine kotalarla, köylünün karlı ekimlerini durdurarak, yoksullaştırılması…
Ayrıca bunu destekleyen resmi konuşları düşünürsek, hiçbir şey masum değil.
Kendi halkına bu cinayetleri işleyenlerin, işletenlerin, bu halkı açlıkla cezalandıranların sözlerinin doğruluğuna nasıl inanılır ki?
Kendi ırkına bile acımayanların, (ırkçılık yalnızca insanları bölmek, yönetimlerini garantilemek, kolaylaştırmak için kullandıkları bir araç…) onların asıl amaçları karlarını daha çok artırmak.
Evet, bütün devletlerin egemen güçleri hem kendi halkına eziyet ediyor, hem
başka milletlerin emekçilerini kırmaktan çekinmiyor.
Artık bunu göremeyecek kadar kör olanlara diyecek sözüm yok.
Şimdi saldıranların tek gerekçesi ‘’Sen Türk değil misin? ’’… Demek ki
sadece Türk olmak insanlara cinayet işleme hakkını tanıyabiliyor.
Aynı şekilde, karşı tarafın egemen güçlerinin tetikçileri de, kendi emekçilerine ve demokratlarına, ‘’sen ermeni değimlisin? ’’ demekte.
Kendilerinden başkalarına karşı kışkırtmaktalar.
Akıllara durgunluk.
Dünyanın her tarafında kendi ırklarından insan olduğunu unutan bu ırkçılar,
oralarda da,kendileri gibi düşünen ırkçıların,kendilerinden olmadığı için, Türklerin öldürülmesine nasıl cevap verebilecekler acaba?
Bunu hiç düşündüler mi?
Düşüncelerimizin doğru çıkması hiç de (kendi adıma) beni sevindirmiyor, üzüyor. Keşke haksız çıksam, keşke ben yanılsam da bu ülkenin insanları devletleri tarafından kollanıyor, korunuyor olsa...
Ama ne yazık ki, güçlüler zayıfları ezmek için yarış ediyor. Biz de bu arada çoğunlukta olanların ırkından olarak utanç duyuyoruz yapılanlardan, kendimiz de bu mezalimden defalarca nasibimizi almış olsak da, bu utancı paylaşmaktan, ve kendimizi de suçlu görünmekten çekinmeden özür dilemeye çalışıyoruz.
Böyle düşünmenin bile altında gizli bir ırkçılık var. O kadar işlenmiş içimize…
Egemen güçler, kendi aralarında hiç ırk, din, dil farkı gözetmeden, ne güzel anlaşıyorlar. Şirketlerinde, para ne kadar birbirinden ayrılmaz ise,
insanlar da birbirinden ayrılmaz.
Ama sömürecekleri kitleleri, birbirinden ayırırken, ne çok ayrıntı çıkıyor ortaya…
Ama ne yazık ki, bu bile anlayışla karşılanmıyor. Değişik nedenlerle, özür dileyenler suçlanıyor. Üzülmemek elde mi?
Hem de bu, en çok gene ezilenlerden, sömürülenlerden çıkıyor.
Şimdi soruyorum; Özür dilemek mi özürlülük? Özür dilememek mi özürlülük?
Özür-leri bile göremeyecek kadar kör gözlere de yazık diyeceğim!
Umarım göz klinikleri çoğalır da, gözlerimiz iyi görmeye başlar.
Her türlü mirasına sahip çıktığımız dedelerimizin, hatalarını da kabullenmek zorundayız.
Ama en çok da bizim gibi, hiç bir suçu olmayan, egemen güçlerin çarkında
parçalanan farklı ülkelerin emekçilerine olan dayanışma borcumuz bu...
Olaylara geniş çaplı bakalım. Çıkar çetelerine karşı emekçiler olarak, birlikte davranamamaktan ve her iki taraftan da kaybedilen değerlere karşı çaresiz kalınmasından, dedelerimizden bize miras kalan sorumluluğu yüklenmek, yürekli bir davranıştır. Bu yüzden kampanyaya katılıyorum.
Mehmet HalilKayıt Tarihi : 25.12.2008 23:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!