Büyü, temelde kişinin kendi kendine akılca ve düşünce oluşla iç söylemli mana tekrarlarıdır. Bu tür tekrarlar "kişinin kendi özne bilincine hitap ediyorsa" etkilidir. Kişi bu ikna ile kendi telkininin dışına çıkmaz. Kişinin kendisine olan telkiniyle, kişinin kendi telkini dışına çıkmaz oluşunun arasına kişi gerek kendi anlam ilişkisini, gerekse sosyal olucu ve diğer alam ilişkilerini kurar.
Kişinin kendi özne bilincine hitap eder olan mana telkinleri, kişinin kendi kendisine söylemi düşüncesi olmanın etkisidirler. Kişideki bu tür iç mana düşüncesi, kişinin kendi kendisine telkinidir (büyüsüdür) .
Kişinin böylesi bir anlam ilişkisini kurmasının içinde, anlam ilişkisinin özne bilincine hitap eder olması nedeniyle kişiler; o şeyi böylesi bir telkin tesirle kabul ederler. Ki bu tutumu kişiyi, kendi büyüsü içinde tutar. Bu tutum kişiyi belli bir program altında tutar.
Kişinin öznel oluşuna hitaplı bulunan anlam ilişkisi, kişinin içinde kişinin kendi kendisine telkini odluğu gibi kişinin dışında, kişinin özne bilincine tesirle dış bir mana ilişkisi de olabilir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.