ÖZLEMİN DAYANILMAZ TADI
Galata-Ticaret han günlerine …
.
Dar han kapısının iki yanına sıralanmış hırdavat malzemelerinin arasından geçip geniş avluya inen merdivenlerin başında durdum… Uzun yıllar öncesinin mesai bitiminde gecenin karanlığı başlarken bakımsız., asırlık tuğla örülü duvarlara sinmiş kızarmış balık ve anason kokusunu içime çektim… Ve giderek sarhoşlaşan keyifli muhabbetlerin kulak ve yürek dolgunluğu ile dizlerimin üstüne çöker gibi oldum…
. ,
Ve saatler sonra doğruldum …
--- ‘Size afiyet olsun beyler., ben kalkıyorum., biliyorsunuz yolum uzun., son otobüsü kaçırmayayım’…
Mesai sonrasında boşalmış han avlusunun ortasında., küçük derme-çatma masanın etrafındaki sandalyelerde odabaşı İbrahim., matbaacı İsmail ve Yervant usta kadehleri ellerinde., bakışları masanın etrafındaki boş sandalyede…
. ,
Dalgın adımlarla hanın çıkış kapısına doğru yürüdüm…
O sırada çay ocağında oturan ve önündeki küçük taburenin üstünde bir bardak çay ve (emsalsiz tadıyla) iki sokak poğaçası ile günün açılışını yapacak kepenk sesini bekleyen genç adamın., o günlerin özlemini bugünlere taşıyacak bakışlarla beni izlediğini fark etmedim…
. . ,
Şimdi ben yokuş yukarı., son otobüse yetiştirmek için nefes nefese Galata havalı-Ceneviz dokulu bir labirentte Ticaret han çay ocağında bıraktığım kendimi arıyorum….
.
Cevat Çeştepe
Eylül/2025
Kayıt Tarihi : 2.9.2025 10:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sonsuz saygıyla yüreğinize sağlık
TÜM YORUMLAR (1)