Özgürsüzlük Tahtı Şiiri - Mert Altınkaynak

Bir şekilde sıyrılmalıyım bunlardan
Bir şekilde önceki giden, kurtuldum dediğim
Söylemlerimin ve eylemlerimin
Tekrar geri gelmesini engellemeliyim
Açmamalıyım mesela kapımı
Birisi “onlar değil, benim ben” dese bile yine de inanmamalıyım
Çünkü utanıyorum, verdiğim hiçbir sözü tutamadım
Karşıma dikilseler, gözlerimi yere düşürürüm
Ve yerin bin kat aşağısını düşünürüm
Belki aşağılık bir herifin, düşüşünü izlemek keyif verir
Sonra tekrardan nasıl çıkabilirim ki oradan?
Gerçi sanmıyorum geri çıkabileceğimi
Neler koydum nelerin yerine bir bilseler
Bir kere bile olsa benim günahlarımı sahiplenseler
Bir oturup anlatsam onlara
Bu zihnimdeki kaygılar ordusuyla
Savaşlarımda nasıl yüzüstü bırakıldığımı
Keşke yaşayabilselerdi o anları
Keşke şahitlik edebilselerdi
Kötü şeylerle, nasıl şeyler imzaladığımı görebilselerdi
Mağlup çıkmamak için orduma kimleri kimleri kattığımı
Ne yazık ki hiçbiri direnemedi
Hepsi terk etti savaş alanını
Keşke bir anlayabilselerdi
Duvarlarımdaki bu boşluğu
Çünkü benim çerçevelerim
Artık duvarımda değil, tavanımda asılı
Fakat onlarında içleri öylesine boş ki
Baktıkça eskiyişleri ve gördükçe eriyişleri
Sonra usulca zamana ayak uydurup, beni terk etmeleri
Bana kalan sadece, erkenden davranıp
Çekmecelerime sakladıklarımdı
Ama o çekmecelerin anahtarları
Ben de bile değil artık, acaba kim çalmıştır?
Ya da kimler kurcalamıştır ve hangi biri unutmuştur cebinde?
Belki düşürmüştür, sonrasında geri dönüp bulmaya bile uğraşmamıştır
Oysa ki kendi ellerimle
Ne güzel saklamıştım onları çekmecelerimde
Şu zihinde iyi kalan şeylere
Ne çok ihtiyacım varmış öyle
Açıp açıp bakardım hepsine
Şimdi onlarda yok, ama suçu yine kendimde aramalıyım
Hep yaptığım gibi, nasılsa eninde sonunda
Başım eğik bir hâlde yargılanan taraftayım
Şimdi başım dik, çünkü kendi ellerimle
Kendi kendimi kapattım bu eve
Kendi istediğimle açmadım kapımı
Eğer özgür kalamıyorsan
Bunu yapamıyorsan, korkuyorsan
Yahut yapabileceğine hiç ihtimal vermiyorsan
Hiç endişelenme, sadece küçük bir cesaret şiiri sayıklamalısın dilinde
Ondan sonra özgürsüzlüğü bir gece uykusunda boğazlayıp
Ve orayı ürkekçe ele geçirip, özgürsüzlüğün tahtında kendi uykularına dalmalısın.