Bir komitacı gibi dağ bayır
Seni arıyorum
Savaşlarda özgürlük
Bir yaban gülünde
Bir çoban dilinde
Seni duyuyorum özgürlük
Ellerim nasırlı
Saçlarım beyaz
Yüreğim ama
Delikanlı hala
..
Gözlerimde özgürlük
Gördüm günahsız şafaklarını yurdumun
Ufukta bekleyen güneşi gördüm
Gördüm toprağı zorlayan bereketi
Korkusuz akan suları gördüm
Dilimde özgürlük
Söyledim çocuklarımıza bizim şarkılarımızı
Esaretin çığlıklarımızla boğulduğunu söyledim
Söyledim bir çiçeğe güzelliğini
..
Teslim oluyorsan
Niye gidiyorsun?
Gidiyorsan
Niye teslim oluyorsun?
Hani özgürlük?
Yarım bırakılan her şeyin
Ama herşeyin
Kalan yarısıdır özgürlük...
Sevdam bunu kaldırmaz
Hüzün bunu kaldırmaz
..
Dışarda güneş var
Gökyüzü var mavi peçeli
Özgürlük var siyah peçeli
Arabacılar,aracılar,avcılar var dışarda
Açmayın kapıları bir daha
Ben kaybolurum
..
Deprem mi
Fırtına mı
Bir eski çarık
Bir yırtık resim
Özgürlük
Yakışıyor haspama
Söyle kız
Bu hangi fasıl
..
Koşacağız çocuğum
Koşacağız yine biz
Kıracak zincirleri
Nasırlı ellerimiz
Ekmek gibi su gibi
Vatan gibi sevgimiz
Yıkacak duvarları
Özgürlük sevincimiz
..
Gel demiyorum sana
Hiç gitmedin ki
Göz kapaklarım ağırlaştığında sen
Duvarları yumruklayan ellerimin acısında sen
Bir nefes soluk aldığım kapılarda sen
Düşlediğim uykularımda
Beslediğim umudu kara gecelerimde sen
Seni yaşıyorum vel hasıl
Yirmi dört saat
..
Susarsa dudak
Eller konuşur
Usun susuşunda
Gözler konuşur
Dilimde ve beynimdesin
Ellerimle tutup
Gzözlerimle okşayamadım
Seni hala
Özgürlük
Sen susarsan
..
Gel demiyorum sana
Hiç gitmedin ki
Göz kapaklarım ağırlaştığında sen
Duvarları yumruklayan ellerimin acısında sen
Bir nefes soluk aldığım kapılarda sen
Düşlediğim uykularımda
Beslediğim umudu kara gecelerimde sen
Seni yaşıyorum vel hasıl
Yirmi dört saat
Gel demiyorum sana
..
