Özgürlük Şarkısı Şiiri - Mücahit Aygören

Hava ılık akşamüstü
Yerim saygın ayrılıklar büstü
Çam ağaçları, toprağın yağmur sonrası
Kadınlar her zamankinden ruhuma küskün
Özgürlük şarkısı beni mırıldanıyor
İçine çekmek istiyor bir deniz büsbütün
Aşkların eskimeyenlerinden tutun
Hepsi içimde kımıldanıyor
…
Kuşlardaki görülmemiş telaşı anlayamadım
Derken bir kuş çağırdı özgürlüğüne
Taşlardaki kaskatı durgunluğu kavrayamadım
Neden taşlar memnundur esarete?
…
Ay aydınlıktır karanlık varsa gece
Ve ayın güneşin gölgeliğini üstlenişi
Yaşanan ve yaşanacaklara perde
Bulutların aydan çok güneşi örtmesi
...
Yeni yeni canlanmakta kalbim
Bir canlanma ki Canan'a adanan
Eski-yeni kanlanmakta zihnim
Nefsi dizginleyen atım kan revan
…
Geçmişte kalır bir gün güneşin sisi
Ve yasların ümide yaslanmayışı
Ruhun güneşe serüvenidir beslenmesi
Özgürlük ki en güzel sesi tabiatın
Üzerinde durur acizlik denen atın
Özgürlük şarkısı beni mırıldanıyor
Aşkın ölmezine tutunun
O sonsuz ezgi içimizde şarıldıyor...

17 Ekim 2010 saat 19
Gazi üniversitesi kampüsü/ANKARA