Kışlardayım nicedir, üşüyorum
geceler bölük pörçük, yoruldum
boşluk yakalıyor yalnızca ellerim
sessizlikler dolduruyorum bardağıma
sessizlik içiyorum yudum yudum
yıldızlar da yok
çocuklarımsa uykularda şimdi
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bir insanda insanlığın bütün halleri mevcuttur tutsaklığın kol gezdiği çeşnisiz gezegenimizde. Her insanın dört mevsimi vardır çaresizliğin dört nala cirit attığı bu yer kürede. Şiirde özellikle kış mevsimine vurgu yapılmış ki çekilen sıkıntının, içsel ızdırabın derecesi anlaşılsın. Kış mevsimi, ayaz gecelerin,göz gözü görmez fırtınaların, tabiatın yek vücut beyaz ve soğuk kefene büründüğü bir şedit mevsimdir. Bu kapkaranlık duyguları güzel düşler kurarak ancak minimize edebiliriz. Özgürlük düşleri, karanlık ve soğuk kışları yaza dönüştüren bir sığınaktır umutsuz kırılgan aynalarda...Özgürlük limanına düşlerinin süslü ve güçlü kelimeleriyle sığınan şaireyi tebrik ederim.Evet şairim: İnsan güzel düşler kurduğu müddetçe yaşar ve yaşatır.Kapkara siyaha rağmen her zaman masmavi özgürlük düşlerimiz olmalı...her kışın sonu bahardır; bu gün değilse yarın muhakkak!...
umut yüreğimizi besleyen maya gibidir güzel düşler geleceğe ışıltılı bir yol çizer. bu resmi hep yapmalı insan yaşıyorsak düşlerimiz işlerimiz olmalı tutunmalıyız hayata koptuğu yerden. kaleme sağlık.
ÇOĞU ZAMAN KENDİMİZDEN KAÇARIZ!..
Duygularını ve düşüncelerini cesurca dile getiren Sayın Dilek Özdemir Hanımı ve “Günün Şiiri” olan bu güzel şiirini kutluyorum.
Büyük bir ihtimalle ne bu yazılanları okuyacak, ne de bir daha böylesi açık yüreklilikle şiirler yazabilecek…
Biz yine de, işlenen konu ve işleniş şekliyle güzel bir örnek olduğunu görüyoruz.
Devamını diliyoruz.
*
Çoğu zaman kendimiz olmaktan kaçarız.
Kendimizden böylesine kaçışımızın bir nedeni olmalı mutlaka.
Çok mu kötüyüz?
İnsanoğlunun bilinçaltı, tahmin edilemeyecek kadar çok farklı arzu, istek ve düşüncelerin saklandığı, hata çılgınlıkların, aşırılıkların yaşanmasına meyilli pervasız duyguların mekânı olan çelik kapılarla kilitlediğimiz dehlizlerimiz mi?
Hem nedir ki insan için aşırılıklar?
İnsanın insana, insanın canlılara, insanın başka varlıklara; bütün canlıların da insana zarar vermeyeceği, eziyet, işkence yaşatmayacağı bu hayatta aşırılık, ifrat ne olabilir?
Birlikte yaşamayı, paylaşarak, mutlu olarak, zevk alarak yaşamayı; aşağılamadan, hor görmeden ve gereken değeri vererek yaşamayı becerebilsek…
Ne yalnızlıklarımızda can çekiştiririz, ne başkalarının hayatının bir parçası oluruz, ne de kendimizi adamışlık içinde buluruz.
Herkes üzerine düşeni yeterince yaptıktan sonra…
Geriye kalan zamanlarda da insanın kendi olma, kendini yaşama, kendi gibi gönlünce hareket etme hakkını kullanma fırsatı bulur ki, işte o zaman hayatı gerçek şekilde, düşündüğü ve özlediği gibi yaşamış olur.
Sonrasında ahlamalara, oflamalara, püflemelere yer olmaz.
Sonrasında keşkelere yer olmaz…
İsyana ses olup imkânsız addedilen düşleri, mümkün kılmaya var mısınız?
Bence kulaklarda yankılanan bir kadın çığlığı ve açık isyanı…
Buna bari engel olmayın!
Bir seferlik de siz kulaklarınızı tıkayın!
Bırakalım herkes gönlünce ve dilediğince kendi olsun.
Ne çıkar?!!!...
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
05.08.2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
kur tabii...hep kuruyoruz zaten..hepimiz kuruyoruz...kimimiz saat kuruyor,kimimiz kur oluyor...kur/umuza dokunanlar tarafından uyutuluyoruz...uyanır mıyız bilmem!..:)
kutluyorum sevgi ile...
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta