Kula kul ol boyun bük; şu zavallı hale bak,
Özgürlük mü bu, sümsük; kendin, kendinden uzak,
Dünya sırtında bir yük; görelim, haydı bırak,
Senin elinde ne var; öyle bir haldesin ki;
Üfleseler uçarsın, dokunsalar Göçersin,
Selin önünde kütük, Rüzgâr önünde yaprak...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman