Bir su damlası gibi
saydam ve mağrur,
minik bir çocuk gibi
saf ve temiz,
kendin gibi cesur
kendin gibi başına buyruk,
kendin gibi olmalısın
hep kendin gibi.
Bazen coşmalısın
bir çağlayan gibi,
bazen esmelisin
bir deli rüzgar gibi.
Yüreğimdeki isyanda belledim
ben senin ismini.
Bazen ufacık bir
kıvılcım oldun
düştüm peşine,
yeryüzünde rastlamadım
benzerine eşine.
Tutsaklık denen illet
hiç durur mu denginde.
Adına ne şiirler yazıldı,
uğruna çok mapuslar yatıldı
silinmedi ismin hiç
hep kanlarla yazıldı
bir sana takılmadı
takılmayacakta hiç
esaretin belgesi,
zincirden bir kelepçe.
Seni herkes arıyor
ne duvarlar yıkılır,
seni arayan mahkum
bulamazsa kudurur...
Burası bir çöldü gözümde
serap sanmıştım seni
koştum peşinde durmaksızın
kana kana tatmak için.
Zorlu engeller vardı
aşılmaz denen
aştım birer birer,
sana yaklaşmak için.
Tabular vardı yıkılmaz denen,
hepsini yıktım
hepsini aştım,
sana kavuşmak için,
sonunda seni buldum
erişilmezdin oysa sen
adını özgürlük koydum.
25.03.1999
Perşembe
18:08
Kayıt Tarihi : 4.11.2006 22:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)