Özgürlüğün Nilüfer Çiçeği

Yollara dökülüp bir dönebilsem sana, bir dönebilsem
Zorluklara meydan okuyarak
Ayları, günleri, mevsimleri
Dağları
Nehirleri aşarak
Yanarken şu yüreğim
Yaşama dair
Cümle acılara
Aldırmadan
Bir gelebilsem
Sana
Bir gelebilsem
Yemin olsun
Tüm
Sevdaların üstüne
Belki ay kucağında
Beklide bulutların kanadında
İçimdeki bitmeyen hasretle, döneceğim sana
Yıldızların halaya kalktığı gece, seni anlından öpeceğim

Bana rahatlık vermeyen kaygılarıma, gözyaşlarıma
Yıllardır, içimde uyumayan şu acılarıma
Aldırmadan
Bir gün
Sana geleceğim
Masmavi düşlerimle
Dört yanım saran
Bileklerime kelepçe vuranlara
Beni namertliğin, kıskacına alan! Zulme rağmen
Sana getireceğim, renkleri kızıla çalan nazlı gelinciklerle

Güzelliği durgun havuzlarda, güzelliği sessiz göllerde
Ahenk içinde su üstünde yüzen
Nilüferlere benzeyen
Bakışları
Yıldızlardan dökülen
Işık seline
Gülüşü
Yaz, bahar
Gecelerinde
Uçuşan
Ateş böceklerin
Işıltılarına
Ay ışığında
Engin denizlerde
Yakamozlara dönüşen
Güzel
Her yanımı pusu
Her yanımı hoyrat eller sarmış da olsa
Ellerini tutacak kadar, ben sana yakın geleceğim
Göğüs kafesime resmini çizeceğim, sabahın şafağında

Mehmet Çobanoğlu
16.04.2020
İstanbul