Uzaktasın
Elimi uzatsam ellerine
Gök yarılır
Nefesimin her zerresi sen
Ve karanlık ebed
Ezelden çıkan sevda
Uzak gecelerde sevdim seni,
İsmi konulmamış şehirlerde,
Keşfedilmemiş rüzgârla geldim.
Tarihi belli olmayan, zamanlardan çıktım.
Tarifini bile yapamadığım, yollardan geçtim
Hep geldim sana…
Gözlerin, umut dolu,sevda ya aç…
Gün doğmadan üstüne.
yürek arar, yansıması olan.
Uzaklar da oysa sevda,
Dolu dizgin koşsam belki yaklaşır umut.
Hayaller kurarım gözlerim kapalı
Vur narına narına
Geç kalınmışlıklarla dolu bir hayat…
Yüreğimin derinliklerine vur.
Kaçırdığım her tren gibi,
Baka kalınmış sevdalara vur beni.
Ayın şalkı vurduğunda Marmara ya Ege ye
Yakın tarihtir, naylon torbalar üzerinde kaymamız
Kunduraya farklı isimler bulmamız.
Bayramlıklarımızla sabahı beklememiz.
Akşamları sade suya paparaya saldırmamız
Traktörlerin arkasına asılmalar
Evden ufaktan tırtıklanan bozukluklar
yalnız kaldık ey halkım
karanlık köşelerde değil
güneşin doğduğu kent de
adına kardeşlik dense de
adem den olma havvadan doğma ikilemlerde
yalnız kaldık
Bir mavi
Uzaklardan akar yüreğe
Gölgeler şehrinden sessizce
Umut gözlerinde, yarına dair
Sevda rüzgarıyla gelir
Kırmızılara inat aşkla
tarifsiz tutkuların tarihi
inananlarla kandırılanların savaşı
sağın dan soluna inanlar ve de kandırılanlar
davalar heyecan oldu aktı yollarda
kıraathanelerde patlayan bombalar oldu
karanlık sokaklar da kahpe kurşun
Hüzün hep geceleri çöker üstüne insanın…
Yalnız kaldığın da kendisiyle beden,
Düşünceler sarar her yanını.
Anlamsız sevdalar çalar kapıyı,
Bir diğerinden kaçar umut.
Kendi yazdığımız senaryolar çoğalır,
Sert eser bu yakada rüzgar
Karşıda da aynı bes belli
Tarihten fışkırır ayazın sesi
Kanlı dereden
Sebdülbahirden
Anzac koyundan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!