Madde gözü kapandı,
Parçaya yek göründü.
Varlığın uzun sırrı,
Rüya rüya bölündü.
Pencere aralandı,
Gideceğim buralardan, gitmeliyim çünkü
Keşfetmeliyim manasını yaşamanın
Nefretle bakan donuk suratlar,
Kat kat kümesler betondan...
Gideceğim buralardan
Sırt çantamda sevgiye,
Şu ashab-ı meş'eme,
Göz mü dikmiş neşeme
Umrumda mı, çay koyup
Çekilirim köşeme.
Şimdi gözlerin
Adım kala bir uçurum.
Bir rüzgar, itmekte beni,
Üşütmekte, bir yağmur.
Şimdi gözlerin
Gözlerime bakmakta
Sindi kasveti sokağa, gecenin
İndi ışığın kanatları
Bu gece bardaktan boşanırcasına yağmur
Yanında uzanırcasına, huzur
Bekliyorum...
Ocakta çay, fokur fokur
Bir fırtına, sessizliğe pusu kurmuş.
Kalkmış bütün gürültü ayağa
Sükûneti oturtmuş.
Başlamış hengamesi sıradanın
Parçaları birleşmiş bütünün
Adı lekelenmiş olasının
Beyaz dı giysileri karanlığın beyazından
Sabahın atkısını örtmüş gibiydi, kelebekler konardı yağmur damlalarına
Kalkar bakardı pencereden yalnızlığın ordusuna
Onun yanan yüreğiyle ile ısınırdı soğuk zindan.
Sırdaş oldu da kuşlarla,yoktu onunla konuşan.
Dalgalansa rengimiz
Sonsuz pak denizlerde
Yol olsa ahengimiz
İz bıraksak izlerde
Yaksak ateşimizi
Gel bak şu manzaraya..
Gölgemi seçeceksin.
Sönük bir sigaraya,
küle benzeteceksin.
Kime sorsan bihaber,
Sanırlar, susarsın...
Bilmezler, dersin...
Yananın anladığı
bir lisan ile...
Sızarsın , derinime...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!