... sonra çekiç, paslı çivinin başına vurmak için havaya kalktığında,
bütün saat kuleleri kendi geçmişini göstermeye başladı, nehirler durdu
ben meydanın ortasında dönüyordum, dört yandan rüzgarlar geçiyordu
rüzgarların sesi sanki, kıyametin öncesi, İsrafil’in borusundan geliyordu
ve parmak izimi taşıyan duvarlardaki sloganların, hepsi tutuklanıyordu
ve bir çocuk ağlıyordu, ben ağlıyordum, hem dönüyor hem ağlıyordum
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.