... sonra çekiç, paslı çivinin başına vurmak için havaya kalktığında,
bütün saat kuleleri kendi geçmişini göstermeye başladı, nehirler durdu
ben meydanın ortasında dönüyordum, dört yandan rüzgarlar geçiyordu
rüzgarların sesi sanki, kıyametin öncesi, İsrafil’in borusundan geliyordu
ve parmak izimi taşıyan duvarlardaki sloganların, hepsi tutuklanıyordu
ve bir çocuk ağlıyordu, ben ağlıyordum, hem dönüyor hem ağlıyordum
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.